“Bir Çöküşün Öyküsü” Stefan Zweig

Kitabın Yazarı: Stefan Zweig

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2017

Sayfa Sayısı: 56

Arka Kapak Bilgisi

Bu son derece çarpıcı çöküş öyküsü, XV. Louis döneminde Fransız sarayında epey etkili olmuş aristokrat bir kadının gerçek yaşamına dayanır. Madame de Prie günün birinde gözden düşer ve kral tarafından Normandiya’ya sürülür. İktidar sahibi ve ilgi odağı olduğu hareketli ve eğlenceli Paris günlerinden sonra, ne kadar süreceği belli olmayan, kendisiyle baş başa kalacağı bir sürgün dönemi beklemektedir onu. Ancak iktidar savaşları, entrika ve eğlenceden ibaret boş saray hayatı varoluşuna anlam katan tek şeydir. Hem kendini hem çevresindekileri sürekli kandırma eğilimindeki bu sığ ve kibirli kadın, malikânesinde gösterişli eğlenceler düzenleyerek Paris’teki hayatını yeniden canlandırmaya çalışır. Giderek mantıklı düşünme yetisini bütünüyle yitiren Madame de Prie, yeniden bütün dikkatleri üzerine çekebilmek için inanılmaz bir plan yapar.Bir Çöküşün Öyküsü / Stefan Zweig

İlk kitabını okuduktan yazar ile ilgili oluşan düşüncem ne ise okuduğum on birinci kitabında da aynı şeyleri düşünüyorum. Artık kalemiyle, anlatımıyla, konu seçimler ve duyguyu okuyucuya hissettirmesi ile hiç şaşırtmayan bir yazar oldu benim için.

Eline ulaşan bir mektubun ardından, gözden düşen, saygınlığını kaybeden Madame de Prie’nin sürgün yemesi kitabın konusunu oluşuyor. İnsan psikolojisinin başarılı bir şekilde anlatıldığı romanda, kahramanın kendi sonunu hazırladığı ibretlik hikayesini merak ve dehşetle okuyacaksınız. Her kitabında kısa ve öz bir şekilde konuyu anlatan yazar, bir çöküşün hikayesini adım adım gözler önüne seriyor. Derin anlamlar içeren, insanı düşündüren bir öykü.

Eserde geçen satırlardan;

“Ne yapacağını bulamıyordu; içinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli saat gibi ölmüştü.”

“Tek bir insanın diğeri için neler ifade edeceğini hiç bilmemişti, çünkü hiç yalnız kalmamıştı.”

“Yüreği kendini daima ana kaptırıyor, doğruyu söylerken yalan söylüyor ve aldatmak istediğinde de dürüst oluyordu: Madamın her zaman tek bildiği, ne hissettiğiydi.”

“Arzulandığı zaman güzeldi, zeki insanlar arasında nüktedandı, gururu okşandığında kibirliydi, sevildiği zaman aşıktı.”

“Kadın, herhangi birinin özlemini çekiyordu, tıpkı gün ışıyana kadar soğuktan titreyerek sarınacağı bir palto gibi özlüyordu onu.”