“İtiraflarım” Lev N. Tolstoy

Kitabın Yazarı: Lev N. Tolstoy

Yayınevi: Karbon Kitaplar

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2017

Sayfa Sayısı: 82

Arka Kapak Bilgisi

Tolstoy’un bilişsel serüvenini özetlediği İtiraflarım, yazarın hayatın anlamını kavramaya yönelik sorularıyla biçimleniyor. Kitabı okuduğunuzda kesin ve gerçek bilginin Descartes’in tavrıyla, gerçekten de her şeye duyulan mutlak bir şüpheyle başladığını fark edeceksiniz: “Kesin bir gerçek bilgi, inanca dayalı bütün bilgileri bir kenara bırakıyor, her şeyi mantığın, deneyin yasalarına göre yeniden yapılandırıyordu Buna rağmen hayata dair sorulara hal hazırda sahip olduğum belirsiz cevaptan başka bir yanıt vermiyordu.”İtiraflarım

Kitabın tüm cümlelerinin altını çizmiş olabilirim. Kitap okumaya başladığımdan beri ne kadar çok kitap okursam o kadar az okuduğumu görüp hayret ediyorum. Aslında ne kadar çok okunması gereken kitap ne kadar çok bilinmesi gereken yazar var. Ömrümüz ne kadarına yetecek bilemiyorum.

‘İtiraflarım’ ile Tolstoy da bunlardan biri oldu benim için. Klasikler kendi adıma bazen sıkıcı ve boğucu olabiliyor. Zaman zaman çok anlatılan çok duyulan eserler bende hayal kırıklığı yaratabiliyor. Ancak bu kısacık kitap okurken beni bende aldı diyebilirim.

Eserde bir arayışa şahitlik edeceksiniz. Bu arayış sizi hayatınızdaki yaşama nedenlerinizi, düşünmeye, inandıklarınızı sorgulamaya, açık fikirli olmaya yönlendirecek. Yazarın yaşadığı duygu, fikir ve inanç karmaşasını görmek insanın hayat ile ilgili bazı düşüncelerinde yalnız olmadığını kanıtlar nitelikte.

Tolstoy’u tanımak, iç dünyasını bir nebze de olsa anlamak ve bir klasik okumak istiyorsanız okumaya bu kitaptan başlayabilirsiniz. Yazarın hayat hikayesi, anlatımı, yazım dili beni çok etkiledi. Sizin de seveceğinizi düşünüyorum.

Eserde Geçen Satırlardan;

“İnsanlar herkesin yaşadığı gibi yaşamaya devam ediyorlar. Fakat sadece inancın öğretileriyle alakası olmayan prensiplerle değil, aksine, bu öğretilere ters düşen prensiplerle hayatlarını sürdürüyorlar.”

“Ne zaman iyi olanı arasam yalnızdım, tamamen yalnızdım. Ne zaman kalben hissettiğim ahlaken iyi olma isteğimi dile getirmeye çalışsam aşağılama ve alayla karşılaştım. Ne zaman alçak tutkularıma yenik düşsem takdir, teşvik edildim.”

“Bilginin alanlarının çok ilginç, oldukça çekici olabileceğini, fakat ne kadar açık ya da kesin olsalar da verdikleri cevapların hayata dair soruları açıklayamadığını fark ettim.”

“Kalbim bilgiyle, bilgelikle doluydu. Kalbimi bilgeliği, çılgınlığı, deliliği bilmeye adadım. Lakin bunun da ruhuma sıkıntı verdiğini gördüm. Büyük bilgi büyük keder getirir, bilgisini arttıran kişi kederini arttıracaktır.”

“Tüm insanlık hayatın anlamını biliyormuş gibi yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor, zira insanlık yaşamın anlamını bilmeden yaşamaya devam edemez. Fakat ben hayatın bir anlamı olmadığını söylüyorum ve yaşayamıyorum.”

“Yaşamak ve hayatın anlamını anlamak istiyorsam, bu anlamı kaybedip kendini yok etmek isteyenlerin arasında değil, ölü veya diri, bizim sınıfımızın olduğu kadar kendi hayatlarının yükünü de üstlenerek kendilerine hayat yaratan milyonlarca insanın arasında aramalıydım.”

“Bana kalırsa inanç hâlâ her zamanki gibi mantıksızdı, fakat tek başına insanlık için yaşama dair bir cevap oluşturarak yaşamı, yaşamayı mümkün kıldığını da göz ardı edemezdim.”