“Sakın Oraya Gitme” Yekta Kopan Kitap Yorumu
Kitabın Yazarı: Yekta Kopan
Yayınevi: Can Yayınları
Kitap Türü: Hikaye
Yayım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 136
Arka Kapak Bilgisi
Herkes birbirine aynı şeyi söylüyor: Sakın oraya gitme!
Orada tedirgin ruhlar var.
Orada tekinsiz anılar var.
Orada korku, yılgınlık, ölüm var. Özgürlüğüne kastedenler, vicdanına zulmedenler var.
Perdenin ardındakilerle yüzleşmeye cesareti olmayanlar haykırmaya devam edecekler: Sakın oraya gitme!
Yekta Kopan, “Sakın!” diyenlere inat, belleğimizin en karanlık ormanlarına dalıyor.
Böylesi bir macerada öykülerden daha iyi ne aydınlatabilir ki yolumuzu…
İçimde bir şey koptu, koptuğunu hissedebiliyordum, bir şeyler çalkalanıp yükseldi içimden. Deniz kenarında oradan oraya savrulan bir taş kadar özgür olamayan ruhlarımıza üzüldüm. Doğanın muhteşem dengesine çomak sokmaktan zevk alan birilerinin ayak işlerinde geçen ömrümüze üzüldüm. “Bu kadar zor olmamalı özgürlük!” Vidalı kapağı iki tur çevirip mazotun kalanını kafama diktim. Ruhumun bedenimden ayrılıp gün batımına gitmesine izin verdim. Uzandım. Gözlerimi kapadım. Artık tanımadığım bir sesle mırıldandım:
“Seni senden başka kim özgürleştirebilir ki?”
Sakın Oraya Gitme
Yazarın daha önce ‘Aile Çay Bahçesi’ ve ‘İki Şiirin Arasında’ adlı eserlerini okumuştum. Sesi ile Jim Carrey’e, Geleceğe Dönüş serisindeki Marty McFly rolündeki Michael J Fox’a, çizgi film karakteri Sylvester’a ve Buz Devri karakteri Sid’e hayat veren, aslen seslendirme sanatçısı olarak bildiğimiz Yekta Kopan, hikaye ve roman tarzındaki eserleri ile de çok başarılı.
Birbirinden bağımsız on iki hikayeden oluşan kitabın dili sade ve akıcı. Yer yer küfür kullanımı olması bu konuda hassas iseniz rahatsız edici olabilir.Kendi açımdan bu kısımları yersiz buldum diyebilirim. Ancak neredeyse hikayelerin tamamı ayrı ayrı iz bırakacak türden.
Daha önce yazarın herhangi bir eserini okumadıysanız tanışmak için doğru bir eser olduğunu düşünüyorum.
Eserde Geçen Satırlardan;
“Bu coğrafyanın bütün anneleri unutmayı mı öğrettiler evlatlarına?”
“Hayatta iki şeyi iyi bileceksin: Zamanında konuşmayı ve zamanında susmayı.”
“… Benden çok daha derindeydi yarası. Ölümün açtığı yara kaç santim olur ki?”
“Hiçbirimiz bunun birlikte çekilmiş son fotoğrafımız olacağını bilmiyorduk.”
“Bu dünyadan sıkıldığında adım attığın her yerde karşına çıkabilirdi cehennemin kapısı.”
“Özgürlüğü tümüyle elinden alınmış olmasına karşın hala tanıdığım en mutlu, en sevecen, en gök kuşağı yürekli kadındı. O sevdiğim kadındı.”
“Ah, bilsen nasıl da özlüyorum seni. Bir bilsen nasıl da zor geçiyor geceler duymadan ensemde nefesini. Her aynaya bakışımda gözlerim bir kez daha suçluyor beni.”
