Türk Kahvesinin Faydaları ve Zararları
Kahve için birçok bilgi duymuş, pek çok haber okumuşsunuzdur. Bunların bazıları kahve şöyle faydalı böyle faydalı derken, zaman zaman da zararlı olduğuna dair haberler çıkar.
Kahve, kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasının Coffea cinsinde yer alan bir ağaçtır. Bu ağacın meyve çekirdeklerinin kavrulması ve öğütülmesi ile elde edilen tozun su ya da süt ile karıştırılmasıyla yapılan içecektir.
İlk olarak Arap yarımadasında yetiştirilmeye başlanmıştır. Ayrıca Araplar yetiştirdikleri kahvenin ticaretini de yapmaya başlamışlardır.
Yapılan araştırmalar günde 2-3 fincan içilen türk kahvesinin
- Kolon kanseri ve kalın bağırsak kanseri riskini yüzde 25,
- Safra kesesinde taş riskini yüze 45 azalttığını gösteriyor,
- Meme kanserinden korunmaya yardımcıdır,
- Kan dolaşımını arttırıyor, kişiyi daha dinç hissettiriyor ve dikkatin yoğunlaşmasında etkili oluyor,
- Metabolizmayı hızlandırıyor,
- Zayıflamaya yardımcı olur, (Normal boy fincanda tüketilen bir “Türk Kahvesi” ortalama 46 kcal’dir.)
- Alzheimer ve Parkinson hastalığına karşı düzenli tüketimde koruyucu etkisi olabileceği konusunda da araştırmalar var, yaşlılarda hafızayı güçlendiriyor,
- Baş ağrılarına faydalıdır, (özellikle birkaç damla limon ile tüketildiğinde)
- İnsülin direncini kırıcı etkisi vardır bu nedenle tatlı isteğini azaltıyor,
- Bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır,
- Astım tehlikesini azaltır,
- Kalp rahatsızlıklarını büyük oranda önler,
- Selülit gibi cilt problemlerine faydalıdır,
- Bağırsakları düzenler,
- Kötü kolestrolü düşürür,
Ancak gereğinden fazla tüketilmesi durumunda bazı zararları olabilir;
- Kalpte ritim problemi olanlarda çarpıntıyı tetikleyebilir,
- Düzensiz tansiyonu olanlarda kan basıncını arttırabilir,
- Günde 5 fincan ve üzeri kullanımda kemik erimesine neden olabilir,
- Akşamları kahve tüketimi uykusuzluğa neden olabilir,
- Aşırı kahve tüketimi sinirlilik ve tahammülsüzlük yapıyor.
- Kahve vücuttan su atımını arttırarak idrar ihtiyacını arttırıyor. Kalp ve böbrek hastalarında elektrolit dengesizliği yapabiliyor.
- Günde 3 fincan kahveden fazlasının doğurganlığı azalttığı biliniyor,
- Hamile olunan dönemde de günde 300 mg dan fazla kafein tüketilmemesi gerekiyor,
Tabi bu fayda ve zararlar bilinen ve görülenler. Mesela bende akşam değil gece dahi içilse o kahve ardından rahat bir uyku çekilebiliyor. Uykusuzluktan eser yok 🙂 Kahve içenlerde içmeyenlere nazaran daha az diş çürüğünün olması da çok ilginç gelmişti bana.
Kahvenin en güzeli ve en faydalısı sabah aç karnına bir bardak su eşliğinde içilen sade türk kahvesidir bunu unutmayın. Yemek üzerine (45 dk.-1 saat sonra) içilen kahve de hazmı kolaylaştırır.
Size Bosna Hersek’ ten bir anı; Bosna’da çay “Türk Çayı” ama kahve “Boşnak Kahvesi” dir. “Kuvana Kafa” yani pişirilmiş kahve olarak da söylenen Boşnak kahvesinin Türk kahvesinden farkı, kahvenin kaynamaya yakın sıcak suya ekleniyor olması bir de çoğunlukla bakır cezve kullanılması.
Kahve, su cezvede yanlardan baloncuklar haline gelmeye başlayınca eklenir, karıştırılır ve kaynatılır. Servis ise kulpsuz fincanda ve cezveyle birlikte yapılır. Yani orada neredeyse kimse tek fincan kahve içmez. Belki garip gelecek ama köpüklüsü makbul değildir, misafir olduğum bir evde biriken köpüğün atıldığını görmüş ve çok şaşırmıştım.
Peki kahvemizi içtik, geldik fincanları yıkamaya. Ne yapalım sadece fincanları mı yıkayalım? Ufak bir el bakımı yapmaya ne dersiniz?
Fincanların dibindeki telveyi ellerinizin üstü dahil olmak üzere alın ve ellerinizi bir dakika ovalayın. Fincanları yıkayıp durularken elleriniz de durulansın, bakalım ellerinizi nasıl hissedeceksiniz. Bir deneyin, çok memnun kalacağınızdan eminim. Diğer bakım önerileri ve faydalı bilgiler için sayfamızı takip etmeyi unutmayın, tekrar görüşmek üzere…
