“Yanlışlıktan Değil Yalnızlıktan” Nilgün Bodur

Kitabın Yazarı: Nilgün Bodur

Yayınevi: Destek Yayınevi

Kitap Türü: Anlatı

Yayım Yılı: 2019

Sayfa Sayısı: 160

Arka Kapak Bilgisi

“Acaba çok yanlış yaptığım için mi yalnız kaldım, yoksa yalnız kaldığım için mi yanlış yaptım?”

Yanlış olan, başkasını sevmek değildir. Bir başkasını sevmek dünyanın en güzel, en tamamlayıcı hissidir.
Yanlış olan, yanlış olanı sevmektir.
Sevilenin yanlış olduğunu da, sevmeden kimse bilemeyecektir…
Sevilenin kendisi bile…
Her nerede iyi bir kalp ve doğru bir niyetle, umutla ve hayalle adım atıyorsanız ve sonunda acı çekiyorsanız, anlayın ki yanlış değil, sadece yalnızsınız.

Nilgün Bodur’un üçüncü kitabı YANLIŞLIKTAN DEĞİL YALNIZLIKTAN kendi hayatından izlerle dolu. Okuması eğlenceli ve duygulu bir anlatı… Bu kitabı farklı kılan bir diğer özellik ise kendi yaşanmışlıklarına dürüstçe, cesaretle ve samimiyetle neşter vurabiliyor olması. En kıymetli yanıysa kimseyi yarı yolda bırakmaması. Okuruna karşı son derece şefkatli bir yazar duruyor önümüzde. Yaralarımıza karşı hiç de zalim değil. İyileşebilmenin her türlü çaresini bonkörce veriyor satırlarında. İnanıyorum ki herkese iyi gelecek bu kitap… Şifa olmak için değil, şifa bulmak için yazılmış çünkü…Yanlışlıktan Değil Yalnızlıktan

Geçen yıl yine tam da bugün yazarın ikinci kitabı ‘Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim’ ile ilgili yorumumu paylaşmışım. Tamamen bir tesadüf ki bugün de üçüncü kitap yorumu ile karşınızdayım.

Sosyal medya fenomeni olarak adlandırılıyor Nilgün Bodur. Kitap yazması da gelip geçici bir moda olarak görülebilir. Ben kendisinin herhangi bir edebi kaynak olması niyetiyle bu kitapları yazdığını düşünmüyorum. O şekilde de okumuyorum. Her kitap, bir edebiyat eseri olmak zorunda değil bence. Okuyucusuna umut vermesi, hayata dair olumlu bir bakış açısı kazandırması, ışık tutması da son derece önemli bir başarı.

İlk kitabı, ‘Sıradaki Teşekkürüm Bana Yanlış Yapanlara’da, “Her Şey Çok Güzel Olacak” diyerek hayattan bıkanlara umut vermiş, “Umrumda Değil” diyerek, yersiz insanları hayatından çıkarabilmiş olmanın mutluluğunu paylaşmıştı. Her üç kitabı için de söyleyebilirim ki bu kadın gerçekten çok güçlü! Anlatı tarzında yazdığı bu kitabında da okuyucusuna, umudu, gücü, yılmamayı, insanın hayatına giren ya da hayatından çıkan her şeyle ya da herkesle ilgili bir sebep olduğunu hatırlatıyor.

Öyle güzel cümleler öyle güzel içten duygular var ki, kitapların sebebi olan kişi nasıl yaşayacak kalan hayatını diye düşünüyorum. Yazara çok şey kattı bence gidişi hatta büyük ihtimalle kalsaydı bu kadar faydalı olamazdı. Çünkü insanın kendisine faydası yoksa, hayatının kararını kendi veremiyor ve üç kuruşa hayatını, mutluluğunu başkalarının ellerine bırakıyorsa o insandan kimseye hayır gelmez.

Kendine hayrı olmayan insanları hayatınızdan mümkün olduğunca uzak tutmaya bakın derim. Hiç değilse size zararı olmasın. Tüm merak edenlere şimdiden iyi okumalar dilerim. Okuduktan sonra siz de yorumlarınızı paylaşabilirsiniz. Sevgiler.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Büyük insan olmak için rütbeye değil; azimli, adil ve fedakâr bir yüreğe sahip olmak ve onu korumak yeterliymiş.”

“Aptallık, bu toplumda şişmanlık kadar eleştirilmez. Bu sebeple günümüzde kırışıklık karşıtı icatlar çoktur ama zekâ geliştirmeye çalışan mucit yoktur.”

“O kadar alışmıştım ki yanlışlara. Doğru gelse bile göremezdim artık. Önce insanlar, sonra da hayaller tükendi benim için. En kötüsü de umut etmekten vazgeçtim.”

“Düzgün olan bozulmuşsa, bozuk olan da düzelebilir sanırsın. Düzelmiyor. Çünkü bozulup giden, seni de bozmuş oluyor. Bir zamanlar en çok güvendiğin, en şüphe duyduğun oluyor. ”

“Konuşarak bir cahili eğitebilirsiniz, bir yanlış anlaşılmayı çözebilirsiniz, hatta bir sağıra sesinizi duyurabilirsiniz, ancak duymak istemeyene kendinizi asla dinletemezsiniz. ”