Eurovision 2022’de İlk Yarı Finalin Ardından
Bir yıllık özlemin ardından yine bir Eurovision haftasında yarı finalleri yorumluyor olmak çok güzel. Belki de bu özlemin etkisiyle ilk yarı finaldeki performansların neredeyse hepsini çok başarılı bulduk. Bizi çok etkileyenler, şaşırtanların yanı sıra, birkaç hayal kırıklığı da yok değildi.
Öncelikle şunu söyleyelim; şarkıları sevsek de sevmesek de, finale kalan tüm şarkıcıların performansları oldukça iyiydi.
Litvanya, Ukrayna, İzlanda ve Norveç’in performansları ulusal finallerde gördüklerimizden çok da farklı değildi. İlla ki bir farktan bahsedeceksek, özellikle Ukrayna’nın performansını bu kez daha derli toplu bulduğumuzu söyleyebiliriz. Grubun şarkısını bir türlü sevemediğimiz bir sır değil, ancak performanslarının kötü olduğunu kimse iddia edemez.
Litvanya ve Norveç de finale kalmayı sonuna kadar hak ettiler. Kimileri İzlanda’yı çok sıkıcı bulsa da bizce fazla eleştirilebilecek bir şarkı değil. Finale kalmayı hak etmediğini söylemek haksızlık olur.
İsviçre’nin şarkısını sıkıcı bulduğumuzu birden fazla kez söyledik, ancak Marius’un performansı kliptekinden bile iyiydi. Sonuçta bu Billie Eilish tarzının da bir alıcısı var. Finale neden kaldığını anlayabiliyoruz.
Hollanda’da şarkının girişinde S10’in sesi biraz titredi, ancak performansın geneline baktığımızda yeterince iyiydi. Şarkının çok iyi olduğunu tekrar söylememize gerek yoktur diye düşünüyoruz.
Uyutan şarkıların ülkesi Portekiz, bu sene de yarışmada alışık olduğumuz tarzda bir şarkıyla temsil ediliyor. Bu seneki şarkıyı çok sevdiğimizi daha önce de söylemiştik. Maro’nun pozitif enerjisi, sahneyi vokalistleriyle paylaştığı başarılı performansla da birleşince finale kalması kaçınılmazdı.
Moldova ne yapıyor ediyor, bir şekilde Eurovision finaline kalmayı başarıyor. Bu küçük ülkenin son yıllardaki başarısı, yarışmada yarı finali bir türlü geçemeyen tüm ülkeler tarafından incelenmeli. Moldova ile ilgili bu sene olumsuz yorum bekliyorsanız, sizi biraz hayal kırıklığına uğratacağız. Çünkü hem şarkının yeni düzenlemesini, hem de grubun bütün üyelerinin sahnedeki performansını çok beğendik. Finale renk katacaklarına eminiz.
İlk yarı finalde özellikle iki performans bizi çok etkiledi. O performansları birazdan yorumlayacağız.
Öncesinde yeni oyun kanalımız BuOyun’un 1000 aboneye ulaşabilmesi için desteğinizi bekliyoruz. Kanal 1000 aboneye ulaştığında verdiğiniz desteğe teşekkür olarak sizler için özel bir Eurovision videosu yayınlayacağız. Bu linke tıklayarak kanala abone olabilirsiniz.
En çok etkilendiğimiz iki performansa geçmeden önce, biraz da elenen ülkelere bakalım. “Eurovision’a doğru” serimizi takip ettiyseniz, bütün şarkıları daha önce de yorumladığımızı biliyorsunuz. Hırvatistan ve Avusturya hariç elenen şarkıların tamamı hakkında daha önce oldukça olumsuz yorumlar yapmıştık.
Letonya, Bulgaristan ve özellikle Danimarka temsilcileri finale kalan şarkıcılardan aşağı kalır performanslar sergilemediler. Ancak şarkılar kötü olunca, performans da bir yere kadar idare ediyor.
Slovenya için de benzer yorumlar yapmıştık. Şarkının sıradan olması bir yana, performans da fark yaratacak düzeyde değildi.
Avusturya’nın şarkısı kötü olmasa da, Pia Maria’nın vokal performansı şarkıyı finale taşıyacak kadar iyi değildi.
Hırvatistan’da Mia’nın şarkısı da, performansı da iyiydi. Her sene gerçekten iyi olduğu halde elenen şarkılar oluyor. O kontenjanı dolduranlardan biri bu sene de, geçen sene olduğu gibi Hırvatistan oldu. Bakalım önümüzdeki yıllarda bu şanssızlığı kırabilecekler mi.
Arnavutluk’un şarkısını ilk günden beri pek beğenmediğimizi biliyorsunuz. Yine de hakkını teslim edelim, Ronela Hajati’nin performansı kendi çapında oldukça başarılıydı. Hatta şunu söyleyelim: sahneye ilk çıkan şarkıcı olarak, Ronela, salonun enerjisini en üst seviyeye çıkarıp geceye kusursuz bir başlangıç yaptı. Tek problem şuydu ki, ne yapmaya çalıştığını anlayamadık. Kostümü görmezden gelebilirdik, aşırı özgüvenine de hayranlık duyabilirdik, ancak bazı dans figürleri gerçekten yersizdi. Çok iddialı ama çok da dağınık bir performanstı.
Gelelim gecenin en iyilerine. Hem Yunanistan’da Amanda, hem de Ermenistan’da Rosa Linn Ronela’ya Eurovision’da finale kalmak için çılgın danslara ve garip kostümlere ihtiyaç olmadığını gösterdiler. Başarının formülü aslında çok basitti: iyi bir şarkı ve kusursuz vokaller.
Hem Amanda, hem Rosa Linn muhteşem vokal performanslar ortaya koydular. Yunanistan’ın şarkısı Amanda’nın güçlü performansı sayesinde kulağımıza hiç olmadığı kadar güzel geldi.
Ermenistan’da ise Rosa Linn gerçekten çok yetenekli bir müzisyen. Şarkısını zaten çok sevmiştik. Vokal performansı da bu denli başarılı olunca, finale kalmayı sonuna kadar hak etti.
Genel bir yorum yaparsak; ikinci yarı finale göre daha zayıf kabul edilen ilk yarı final, çok sayıda üstün performansın sayesinde oldukça keyifli bir geceye sahne oldu.
Peki siz ilk yarı finali nasıl buldunuz? Yorum kısmını kullanarak düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın?
Videolarımızı izlediğiniz ve yorumlarınızı paylaştığınız için teşekkürler. Kanala abone olduğunuzda yayınladığımız videolardan anında haberdar olmak için bildirim ziline tıklamayı, ayrıca Youtube uygulama ayarlarından bildirimlere izin vermeyi unutmayın. Yeni videolarda görüşmek üzere. Hoşça kalın!
İlgili Yazılar
-
İkinci Yarı Finalin Ardından – Akılda Kalanlar
Yorum yapılmamış | May 17, 2019
-
Yunanistan’ın Şarkısı Belli Oldu!
Yorum yapılmamış | Oca 7, 2021
-
Yıkıp Geçtiler: Eurovision Sahnesini Kasıp Kavuran Erkek Yarışmacılar
Yorum yapılmamış | Ağu 8, 2019
-
Yasak Elma Final Yaptı – 177 Bölümü Tek Videoda Özetledik!
Yorum yapılmamış | Haz 5, 2023