“Bilinmeyen Adanın Öyküsü” Jose Saramago
Kitabın Yazarı: Jose Saramago
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Kitap Türü: Roman
Yayım Yılı: 2018
Sayfa Sayısı: 59
Arka Kapak Bilgisi
“Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver.”
Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının büyük usta Saramago’nun eşsiz anlatısında edebiyat tarihine geçen yolculukları böyle başlar. Emrah İmre’nin Portekizceden çevirisi ve Birol Bayram’ın desenleriyle okurun minör başyapıtlarından olacaktır Bilinmeyen Adanın Öyküsü.Bilinmeyen Adanın Öyküsü
İnsan ne kadar çok okursa, o kadar çok okuması gereken kitap ve yazar olduğunu anlıyor. Jose Saramago da oldukça merak ettiğim bir yazar oldu, bu kitabı ile tanımış oldum. Çocuklar için masal tadındaki bu kitap, büyükler için felsefi anlatımı ile oldukça etkileyiciydi.
59 sayfalık kısacık bir kitap, başlaması ile bitmesi bir oluyor. Bir de farklı tarzdaki çizimler ile desteklenmiş. Okumaya başlar başlamaz bir masal diyarına götürüyor okuyucuyu. Bilinmeyen bir ada aramak için sarayın kapısına dayanan, kraldan gemi isteyen, inatçı, ısrarcı bir adamın ve sarayın kararlar kapısından çıkarak adama yolculuğunda eşlik eden temizlikçi kadının kısa ama bir o kadar da merak uyandırıcı hikayesi anlatılıyor.
Kitap sonunda soru işaretleri ve biraz da ‘Küçük Prens’ gibi bir tat bıraktı. Kısacık ancak insana kendini, hayatı, yaşamı sorgulatan etkileyici cümleleriyle kitap çok güzeldi. Merak ediyorsanız, hiç tereddüt etmeyin derim. İyi okumalar.
Eserde Geçen Satırlardan;
“Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir.”
“Beğenmek sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek.”
“Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.”
“Mühim olan varış değil, gidiştir…”
“…işte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hala, geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikaye, diye homurdanıp dururuz…”
İlgili Yazılar
-
“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” Grigory Petrov
Yorum yapılmamış | Eyl 17, 2019 -
“Elia ile Yolculuk” Zülfü Livaneli
Yorum yapılmamış | Eyl 21, 2017 -
Oyuncak Hikayesi, Anna, Hotel Mumbai – Haftanın Filmleri – 21 Haziran 2019
Yorum yapılmamış | Haz 19, 2019 -
“Yalan Yıllar” Can Kozanoğlu
Yorum yapılmamış | Ağu 30, 2019