“Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat” Stefan Zweig

Kitabın Yazarı: Stefan Zweig

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2016

Sayfa Sayısı: 80

Arka Kapak Bilgisi

Zweig bu novellası’nda bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir. Özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılan bir kadının bu kısa ve yoğun hikâyesi, kadın kalbinin sırlarına ermiş ustanın kaleminde olağanüstü bir anlatıya dönüşür. Yapıtı için mekân olarak muhteşem atmosferiyle Fransız Riviera’sını seçen Zweig, 1920’li yılların sonlarında Avrupa’nın “kibar” tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel tavrıyla dikkat çeker.

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat / Stefan Zweig

Stefan Zweig yazarlıktaki başarısını sanırım çok usta bir gözlemci olmasına borçlu. Psikolojik tahlilerin ve tasvirlerin yerinde yapıldığı bir eseri daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yazarın okuduğum üçüncü kitabı ve hepsi birbirinden başarılı. Sanırım diğer kitaplarını de zaman buldukça okumak için yeterince geçerli sebebim var.

Eserde birbiri içine geçmiş iki hikayeyle karşılaşıyorsunuz. Otelde grup olarak tatil yapılmasıyla başlayan kitap, gruptaki evli, çocuklu, kendi halinde olarak bilinen Madam Henriette’nin yalnızca yirmi dört saattir tanıdığı biri ile kayıplara karışması ile başlıyor. Önyargılar, yapılan yorumlar hepsi okunmaya değer.

İnsan bazen onaylamadığı davranışları hayatının bir bölümünde yaşamış da olabiliyor, tıpkı kendini Madam Henriette’de gören, kendini onunla bağdaştıran altmış yaşlarındaki Mrs. C. gibi. Konuşmayı pek sevmeyen Mrs. C, Madam Henriette’yi anlamaya çalışan ya da hiç değilse ön yargıdan olduğunca uzak olan tek kişi olan anlatıcıyla hayatının yirmi dört saatini paylaşmak istiyor. Bir nebze olsun yıllarca yaşadığı suçluluk duygusundan kurtulabilmek umuduyla.

İnsanın içindeki saf iyiliği, doğru ya da yanlış bile olsa aşkı, vazgeçilemeyen, hastalık boyutuna ulaşmış kumar sevdasını, tüm bu konuları birlikte işleyen kitap, az sayfada birçok duyguyu yaşatmayı başarıyor. Okuduğunuza pişman olmayacağınız, başarılı bir eser.

Eserde geçen satırlardan;

“Bayan Henriette bir kahraman değil elbette, serüven peşinden koşan biri de değil, bir büyük aşık ise hiç değil.Cesaretle arzusunun peşine takıldığı için ona bir ölçüde saygı duyuyorum, ancak bugün olmasa bile yarın kesinlikle çok mutsuz olacağı için onun adına üzülüyorum.”

“Size tümüyle hak veriyorum. Değerli olan her zaman için gerçeğin yarısı değil, tamamıdır.”

“Kim bilir, belki de insanın bunları anlaması için ağrıyan bir kalbe gereksinimi vardır.”