Eurovision 2021 – Finalin Ardından – Saçmalığa Doyduk!

40 yıllık Eurovision izleyicisiyiz, bu kadar saçmalık bize bile çok geldi. Meğer 2018’de Netta’nın Eleni’yi geçmesi, ya da 2019’da Keiino’nun jüri oylarında dibe çakılması sadece fragmanmış. Bu sene ilk sıralarda yer alan şarkılara hiç itirazımız yok, zira hepsi birbirinden iyi şarkılar ama onların dışında kalan puan ve sıralamaların hepsi birbirinden beter. Neresinden tutsak elimizde kalır. Eğer bu saçmalıklar silsilesini yerden yere vurup birlikte deşarj olmaya hazırsanız, son sıradan başlayalım.

Birleşik Krallık’ın şarkısını biz de beğenmemiştik ama hem jüri oylamasında, hem de halk oylamasında sıfır çekmesi sanki biraz ağır oldu. 2016’da getirilen yeni oylama sisteminde sıfır çekmenin neredeyse imkansız olduğu söyleniyordu ancak bunu ilk başaran ülke Birleşik Krallık oldu. Hadi bunu sineye çektik, 4 ülkenin birden halk oylamasında sıfır puan alması kolay kolay tekrarlanacak bir durum değil.

Bu seneki oylama o kadar büyük şoklara sahne oldu ki, şarkısında gülücükler saçarak “nefret hissetmiyorum” diyip duran Jendrik bile nefretle dolmuş olabilir. Hadi Birleşik Krallık Avrupa birliğinden çıktı diye sıfırı bastınız, Almanya’nın eğlenceli şarkısına da “diego dur allahını seversen, zaten ortalık karışık” diyerek yüz vermediniz, bir de bunlara Hollanda’nın “Brocoli” şarkısını eklediniz… Hepsini anladık da, Blas Canto’nun duygusal şarkısının sıfır puan almasını hiç anlamadık. Tamam, bizim listelerimizde de hep alt sıralardaydı, ama sıfır puan alacak şarkı mıydı tartışılır.

Hadi onu da anladık diyelim, peki ya San Marino? Gecenin en büyük hayal kırıklığını dünyaca ünlü rapçi Flo Rida’yı Eurovision sahnesine çıkaran San Marino yaşadı. Ülkenin en iyi derecesini yapacak derken Serhat’ın gerisinde kalmasına oldukça şaşırdık. Flo Rida hamlesi de işe yaramadığına göre siz söyleyin: bu San Marino ilk 10’a girmek için daha ne yapsın?

Arnavutluk’ta Anxhela Peristeri de bilindik iyi performansını sergiledi, ancak Azerbaycan’ın 20. olduğu yarışmada onun 21. sırada kalmasına pek şaşıramadık.

Azerbaycan için bu şok edici bir sonuç. Şarkıyı hiç beğenmeyenler bile böyle bir sonucu hayal etmemiştir. Bir an için durun ve Moldova’nın bu yarışmada 13. olduğunu hatırlayın. Samira’nın salonu inleten güçlü sesine rağmen 20. sırada kalmasını ancak geçtiğimiz yıl yaşanan savaşın olumsuz etkisi olarak açıklayabiliriz.

Belçika’nın şarkısını sevmemize rağmen bu kadar aşağılarda kalmasını anlayabiliriz. Sonuçta en başından beri söylediğimiz gibi, bu tipik bir Eurovision şarkısı değildi.

TiX’in şarkısının sözleri güzel ve anlamlı olsa da, bu kadar tartışmalı puanların verildiği bir ortamda elde ettiği derece iyi bile sayılabilir. İsrail de bu şarkıyla alabileceği en iyi dereceyi aldı. Gece boyunca yaşanan hayal kırıklıklarını biraz olsun gözlemlediyse, Eden Alene’in sonuçtan çok şikayetçi olduğunu sanmıyoruz.

Kıbrıs’ta Elena Tsagrinou yarı final performansının gerisinde kalınca sıralamada umduğu dereceyi elde edemedi. Sırbistan ise komşu ülkelerden gelen puanlar olmasa, yarışmayı çok daha kötü bir yerde bitirebilirdi. Aslında bu tip şarkılar için bunlar anlaşılabilir dereceler olsa da birkaç sıra yukarı bakıp Moldova’yı görünce bu şarkıların eksiği neydi diye sormadan edemiyoruz.

Tusse İsveç adına şaşırtıcı şekilde kötü bir sonuç elde etti. Biz İsveç’in bu sonucu hak ettiğini düşünüyoruz. Melodifestivalen’de yanlış şarkıları seçmeye devam ettikleri sürece bu günleri de mumla arayacaklarına eminiz.

San Marino’nun 22. sırada kalması ne kadar saçmaysa, Moldova’nın 13. olması da o derece saçma. Çok derin analizlere gerek yok. Bu bir şaka olmalı.

Gelelim Portekiz’in son günlerdeki baş döndürücü yükselişine. Bahislerde veya anketlerde 3 gün öncesine kadar listelerin dibini temizleyen şarkı, ne oldu da birden zirveye ışınlandı. Bunların cevabı bizde yok, ama bu şarkının Eurovision’da yarışacağı uzun zamandır belliyken, ve Eurovision provalarındaki performansın ulusal finalden pek farkı yokken, nasıl oldu da birden bu kadar parlatıldığına anlam veremedik.

Bulgaristan’da Victoria çok iyi diyebileceğimiz bir sonuç elde etti. Jürilerin bu sıradan şarkıya -maden bulmuş gibi- bol keseden puan dağıtmasını anlayamadık.

Buraya kadar ki saçmalıklar bir yana, ilk 10’a geldiğimizde durum aslında o kadar da kötü değil. 10. olan Yunanistan’ın ve 9. olan Rusya’nın performanslarını beğendik, ancak yine de bu ikilinin yerine ilk 10’a Azerbaycan ve San Marino girmeliydi.

İlk 8’e geldiğimizdeyse, bizce buradaki 8 şarkının tamamı zirvede olmayı fazlasıyla hak ediyor.

Litvanya’nın en başından beri favorimiz olduğu sır değil. Kazandıklarını ya da en azından ilk 5’e girdiklerini görmek isterdik ama yine de kötü bir derece almadılar.

Malta’nın şarkısını ilk duyduğumuzda çok sevmiştik ancak sahnede izlediğimizde bizde umduğumuz etkiyi yaratmadı. Final performanslarına bakarak söylüyoruz, en üstteki 8 şarkının içinde bizim için son sırada yer alıyor.

Finlandiya’ya gelirsek, İtalya’dan eksiği yok fazlası var. O “rock”sa bu da “rock”. İtalya neye göre bu şarkıdan 223 puan daha fazla aldı biz çözemedik. Kazanmış olsa “neden kazandı” demezdik.

Daha önce defalarca söylediğimizi yineleyelim: Ukrayna’nın şarkısı bize hitap etmiyor ama grubun performansı tek kelimeyle müthişti. Top 10 içerisinde olmayı kesinlikle hak ettiler.

İzlanda’da Dadi ve arkadaşlarının aylardır hazırlandıkları yarışmada canlı olarak sahneye çıkamamalarına onlar adına üzüldük. Litvanya ile birlikte birinci olmasına en çok sevineceğimiz ülke İzlanda olurdu. Bir an için yarışmayı kazanıp sahnede kendi şarkıları yerine “jaja ding dong”u söylediklerini hayal edin. 🙂

İlk 8 şarkının hepsinin birbirinden güzel olduğunu tekrar söyleyelim. Ancak sıralamayı kendi keyfimize göre yapacak olsak, Gjon’s Tears 7. olurdu. Şarkıcının sesini çok iyi bulsak da kostümü ve dans koreografisi gözlerimizi kanattı. Barbara Dex ödülü için bizim adayımız Gjon’s.

Fransa’da Barbara Pravi muhteşem performansıyla geceye damgasını vurdu ve birinciliği en az “Maneskin” kadar hak etti. İlk iki arasında tercih yapacak olsak biz Fransa’yı seçerdik. Ancak bu İtalya’nın şarkısını beğenmediğimiz anlamına gelmiyor. 2021 muhteşem şarkıların olduğu bir yıldı ve pek çoğunun birinciliğine itirazımız olmazdı. İtalya’nın şarkısı bizim bir numaralı favorimiz değildi ama o sahne performansını izledikten sonra hak etmediğini söylersek haksızlık etmiş oluruz.

Sonuç olarak şarkı kalitesi olarak çok iyi, ancak “oylama” olarak şaka gibi bir yılı geride bıraktık. Finalde izlediğimiz 26 şarkı oraya gelirken ulusal elemelerde halihazırda yüzlerce şarkıyı geride bırakarak geldiklerinden, herhangi birine kaybeden gözüyle bakmak yanıltıcı olur.

Eurovision Şarkı Yarışması son yıllarda o kadar büyüdü ki, yarışmayı kazanmayı geçtik, katılmak bile genç şarkıcılar için ciddi bir fırsat. Eurovision’da önemli olan kazanmak değil o sahneye çıkıp o renkli gecenin tadını çıkarmak ve bu eğlenceye dahil olmak. Orada kaybedenlerin tamamı bunun farkında. Belki bir gün biz de bunun farkına varıp Eurovision’a döneriz.

Videolarımızı izlediğiniz ve yorumlarınızı paylaştığınız için teşekkürler. Yeni videolarda görüşmek üzere. Hoşça kalın!