“Kafamda Bir Tuhaflık” Orhan Pamuk
Kitabın Yazarı: Orhan Pamuk
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Kitap Türü: Roman
Yayım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 480
Arka Kapak Bilgisi
Kafamda Bir Tuhaflık hem bir aşk hikâyesi hem de modern bir destan. Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıl çalıştığı roman, bozacı Mevlut ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul’daki hayatlarını hikâye ediyor.
1969 ile 2012 arasında, kırk yılı aşkın bir süre Mevlut, İstanbul sokaklarında yoğurtçuluk, pilavcılık, otopark bekçiliği gibi pek çok iş yapar. Bir yandan sokakların çeşit çeşit insanla dolmasını, şehrin büyük bölümünün yıkılıp yeniden inşa edilmesini, Anadolu’dan gelip zengin olanları izler; diğer yandan ülkenin içinden geçtiği dönüşümlere, siyasi çatışmalara, darbelere tanık olur. Onu başkalarından farklı kılan şeyin, kafasındaki tuhaflığın kaynağını hep merak eder. Ama kış akşamları boza satmaktan ve sevgilisinin aslında kim olduğunu düşünmekten hiç vazgeçmez.
Aşkta insanın niyeti mi daha önemlidir, kısmeti mi? Mutluluk veya mutsuzluğumuz bizim seçimlerimize mi bağlıdır, yoksa bizim dışımızda mı gelişip başımıza gelirler? Kafamda Bir Tuhaflık bu sorulara cevap ararken aile hayatıyla şehir hayatının çatışmasını, kadınların ev içlerindeki öfke ve çaresizliklerini resmediyor.
Kafamda Bir Tuhaflık / Orhan Pamuk
Mevlüt ve Rayiha ile başlayan bölümlerin her biri birbirinden sürükleyici. Bol karakterli bir kitap olmasına rağmen anlaşılır ve rahat okunabilen ancak öyle çok çabuk bitecek bir kitap değil. Dinlenmiş kafayla okumanız tavsiye edilir.
Başında bildiğiniz kocaman aile ağacı var, çok dönüp bakma gereği duymuyorsunuz aslında çünkü karakterler çok güzel tasvir edilmiş, kimin kim olduğunu çabucak kavrayıp devam ediyorsunuz.
Eski İstanbul öyle güzel anlatılmış ki o zamanları bilmeyen biri olarak bile kendimi orada hissettim diyebilirim. Bazı yaş gruplarının sadece filmlerde görebildiği mesleklerin de ele alındığı son derece nostaljik bir kitap. Okurken sıkılmamıştım ancak herkesin aynı tadı alamama ihtimali de var elbette.
Uzunca bir süre Orhan Pamuk okumamıştım. Açıkçası belki de Nobel ödüllü yazar olmasından kaynaklıydı bu uzak duruşum. Ödüllü ise kesin anlaşılamayacak şeyler yazmıştır gibi bir düşünce vardı, ancak okuduğum iki kitabında da haksız olduğumu anladım. Henüz okumamış olanlar ve benim gibi sebeplerden uzak duranlar varsa varsa hiç düşünmeden buyursunlar, okusunlar derim.
Eserde geçen satırlardan;
“Kalbin niyetiyle dilin niyeti arasındaki köprü kısmet idi. Aşkta insanın niyeti mi daha önemlidir, kısmeti mi ? Mutluluk veya mutsuzluğumuz bizim seçimlerimize mi bağlıdır, yoksa bizim dışımızda mı gelişip başımıza gelirler?”
“Belki istediğimiz olmuyorsa daha iyisi olacağı içindir kim bilir!”
“Müfit koca bir ömrü sonunda, tüm yaşanılanlardan sonra duvarlara yazmak istediği tek şey; “Ben şu hayatta en çok Rayiha’yı sevdim” oldu.”
İlgili Yazılar
-
“Fatih Harbiye” Peyami Safa
Yorum yapılmamış | Oca 11, 2017 -
Nisan 2018 Kültür Sanat Haberleri
Yorum yapılmamış | Mar 31, 2018 -
2017 Yılı En Çok Satan 10 Kitap
Yorum yapılmamış | Oca 4, 2018 -
Kafa Radyo Yayında
1 Yorum | Şub 12, 2019