“Kocam Hâlâ Sevgilim Mi?” Şebnem Seçkiner

Kitabın Yazarı: Şebnem Seçkiner

Yayınevi: Destek Yayınları

Kitap Türü: Kadın-Erkek

Yayım Yılı: 2018

Sayfa Sayısı: 208

Arka Kapak Bilgisi

Kadın dergilerinde okuduğunuz “Bir ilişkinin heyecanı nasıl korunur?” içerikli bütün makaleleri, çözdüğünüz o aşk testlerini unutun.
Burası gerçek dünya!
Burası bambaşka…

Sevgilimle ayrı olduğumuz dönemlerde hep şunları merak ettim:

• Beni düşünüyor mu?
• Başka sevgilisi var mı?
• Pişman mıdır?

Sonra yıllarca hasretle beklediğim, düşündükçe kokusunu burnumda hissettiğim adam geldi, hayatıma yeniden girdi. Daha birkaç ay önce ellerini özleyip ağlıyordum, sonra bir de baktım ki tek taşım havada uçuyor. Hop atıyorum adamın kafaya, hop tutuyorum sonra… Sürekli tek taş fırlatıyorum. Çünkü artık nişanlıyız ve nişanlı olmak demek, aralıksız kavga etmek, sakinleştiricilerle yaşamak demekti.

Bu kitapta yolu evlilik sapağına yönelmiş bütün kadınlar ve erkekler var. Ailelerin “Hadi evlenin artık” baskısı, kız istemeler, nişanlılık günleri, “Vay sen benim anama ana demedin, vay sen benim babama amca mı dedin?” tartışmaları…

Konu böyle uzar gider.
Sonunda her kadın kendine şunu sorar:

“Sahi, kocam hâlâ sevgilim mi?”Kocam Hala Sevgilim Mi?

Sosyal medya hesabını takip ettiğim ve oradan tanıdığım bir yazarın kitap yorumu ile karşınızdayım. Bu kitap için söylenecek, uzun uzadıya anlatılacak bir şey yok aslında. Zaman zaman insanın daha az kafa yoracağı, dinlenmek, biraz tebessüm etmek istediği zamanlarda keyifle okuyabileceği eğlenceli bir kitap.

Sosyal medyadan ailesini, hayatını tüm içtenliği ile paylaşan Şebnem Seçkiner’in öyle güzel tespitleri var ki, evliyseniz diyorsunuz ki bizi nereden gördün de yazdın! Bu da demek oluyor ki evlilik hayatında herkes aşağı yukarı birbirine benzer sıkıntılar yaşıyor. Yaşamayan yok yani. Bu da insana bir züğürt tesellisi veriyor. Yalnız değilim’

Dediğim gibi büyük bir edebi eser olmak gibi bir iddiası yok kitabın ancak kafanızı boşaltmak istediğinizde okuyabileceğiniz eğlenceli bir kitap diyebilirim.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Sen kendini ne kadar tanırsan tanı, isteklerini ne kadar net ortaya koyarsan koy, karşında sabit fikirli ve asla anlamak istemeyen bir adam olunca nihayetinde yine duvara tosluyorsun. Sadece eskisinden daha uzun sürüyor.”

“Biz ne diyoruz, onlar ne anlıyor? En çok tartıştığımız konu belki de bu. Bizim anlatmaya çalıştıklarımız, onların gördükleri. Durum her evde aynı. Meslek, yaş, iş, o şu bu etkilemiyor.”

“Ne olur sanki bir kez de direkt cümle kurmama gerek kalmadan beni çözsen?”

“Kararı o veriyormuş gibi görünse de karar verenin sen olduğunu çaktırma.”

“”Yuvayı dişi kuş yapar. ” cümlesi nasıl da yerleşmiş ağzımıza. Oysa bu kadınların üzerinde nasip bir yük! Çaktırmadan nasıl bir psikolojik baskı! Neden dişi kuş yapıyor ki? Beraber yapsak olmuyor mu?”