‘Sadık Bey’ Pınar Kür
Kitabın Yazarı: Pınar Kür
Yayınevi: Can Yayınları
Kitap Türü: Roman
Yayım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 168
Arka Kapak Bilgisi
Sadık Bey, ellili yaşların sonlarında, büyük bir şirketin küçük hissedarı, boşanmış, bir kız çocuk ve bir torun sahibi…
Sadık Bey ertelediklerinin yerine koyduklarıyla yaşıyor ve özellikle anılması gereken bir sorunu da yok. Enikonu yolunda bir yaşam.
Ama Sadık Bey bir gün, değişirken farkına bile varmadığı şeyleri kurcalamaya kalkıyor…
Usta yazar Pınar Kür son kitabı Sadık Bey’le okurlarına sadece bir roman değil, her gün çeşitli benzerleriyle karşılaştıkları orta halli, orta sınıflı ve orta yaşlı efendi insanların karanlık dünyalarını da sunuyor.
“Merdivenleri ağır ağır çıkıyordu. Ve şiiri kendi kendine mırıldanıyordu: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden… Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak… OLMAYACAK… Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak. Başını kaldırıp yukarı baktı. Yaşadığı apartmanın dar merdivenlerinin tepesinde sema falan yoktu – ya da işte görünmüyordu. Şiirin gerisini hatırlayamadı. Epey uzun sürdü beşinci kata varması. Daireyi gençliğinde alıyorsun, merdiven, yokuş gibi şeyleri tehditkâr bulmadığın yıllarda… Sonra günü geldiğinde… soluk soluğa kalıyorsun.”Sadık Bey / Pınar Kür
20ye yakın kitap çevirisi, 3 öykü kitabı ve 9 romanı olan yazarın, okuduğum ilk eseri oldu.
Bir süredir kitap okuma keyfim kaçmışken çok kısa sürede ilgimi çeken ve dağılmadan okuyup bitirdiğim bu kitap, eşinden ayrılmış, bir kız babası, yalnız yaşayan 50 yaşlarındaki Sadık Bey’in hikayesini anlatıyor.
Romanın konusu, herkesin hayatında yaşadığı, düşündüğü, arkadaşlık, düşmanlık, hırs, yalanlar gibi durumları ve olguları işliyor. Bazen bir hayat yaşarsın, bakarsın ki sonunda aslında hiç de istemediğin şeyler yapmışsın ya da seçtiğin yollar senin seçimin gibi görünse de aslında hayatın getirdiklerini seçmek zorunda kalmışsın.
Kitaptaki kahramanımız Sadık Bey’in yaşadığı hayatın aslında nasıl geçtiğini anlaması ve anladığında hissettiklerini çok güzel bir hikaye ile gözler önüne seren yazar çok başarılı bir dil kullanmış.
Eserde Geçen Satırlardan;
“İnsanlarla ilişki kurmak, herhangi bir kitabın kurmaca dünyasına girmekten daha da yorucuydu.”
“Ben selamımı verip sahne arkasına geçiyorum, oyunun sonunu siz oynayın!”
“Bir insan aynı kadını, aynı aşkı, aynı amacı… iki kez kaybedebilir miydi?”
“Ticaniler Cumhuriyet düşmanıdırlar, onlardan uzak duracaksın, solcular ise her şeyin düşmanı… Onlardan döne döne kaçacaksın… Doğru yol, orta yoldur… Orta yoldan şaşmayacaksın…”
“Bir adam günlük hayatının en basit ayrıntılarını bile kontrol edemiyorsa, o adama ne denirdi?”
“İnsan unutur tabii. İstemese de unutur ama isterse daha çabuk unutur.”
“Gerçek şairler, “Anlatamıyorum”, dediklerinde bile ne güzel anlatıyorlardı yüreklerindeki sancıyı.”
İlgili Yazılar
-
“83 ¼ Yaşındaki Hendrik Groen’un Gizli Güncesi” Hendrik Groen
Yorum yapılmamış | Kas 12, 2019
-
“Gömülü Şamdan” Stefan Zweig
Yorum yapılmamış | Ağu 23, 2017
-
Oscar 2020’de ŞOK – İlklerin Oscarı – Sürprizlerle Dolu Bir Gece
Yorum yapılmamış | Şub 11, 2020
-
“Velev ki Ciddiyim” Gülse Birsel
Yorum yapılmamış | Şub 24, 2017