“Bir Psikiyatristin Gizli Defteri-En Sıra Dışı Vakalar” Dr. Gary Small, Gigi Vorgan

Kitabın Yazarı: Dr. Gary Small, Gigi Vorgan

Yayınevi: NTV Yayınları

Kitap Türü: Psikoloji

Yayım Yılı: 2015

Sayfa Sayısı: 336

Arka Kapak Bilgisi

Haftalarca çok satanlar listesinde yer alan Bir Psikiyatristin Gizli Defteri, okurlarıyla yeniden buluşuyor !

Hep onlar mı bizi dinleyecek? Bu sefer geçmişini anlatan bir psikiyatristin ta kendisi. Koltuğa oturun ve kulak kabartın. Dr. Gary Small’un, Boston’un kalabalık acil servis koridorlarından Los Angeles’ın golf sahalarına uzanan hikâyesinde karşılaştığı vakalar kimi zaman tuhaf, kimi zaman da gizemli, ama hepsi gerçek.

Akıl hastalıklarının ilginç dünyasına kapı aralayan Bir Psikiyatristin Gizli Defterisizi çok şaşırtacak…Bir Psikiyatristin Gizli Defteri-En Sıra Dışı Vakalar

Yabancı dilden çevrilen kitaplara hep bir önyargım olmuştur maalesef. Bunun nedeni de birçok kitapta hayal kırıklığına uğramış olmamdır. Çevirisini Duygu Akın’ın yaptığı bu kitap ise tam tersi beni çeviri olarak çok memnun etti.

Uzun yıllardır adını duyduğum, bildiğim ve kütüphanemde okunmayı bekleyen bir kitaptı. Hatta bir  ara başladım ve nedendir bilmiyorum yarım bıraktım. Şimdi okumaya başladığımda ise bir çırpıda bitiverdi. Psikolojiye merakınız varsa seveceğinizi düşünüyorum.

Hasta gizliliği nedeniyle hikayelerdeki kişiler ve mekanlar değiştirilmiş olsa da 15 gerçek olayın anlatıldığı kitap oldukça güzel hikayelerden oluşuyor. Ancak beklentinizi arşa çıkarmayın. ‘En Sıradışı Hikayeler’ gibi bir yazı var kapakta, buna bakıp inanılmaz hikayeler bekleyip hayal kırıklığı yaşamayın.

Dr.  Small ve eşinin birlikte yazdıkları kitapta, yetmişlerden günümüze doktorun meslek hayatında yaşadıkları anlatılmış. Hastalar ile diyaloglar, meslek hayatında karşılaştığı zorluklar, başarılar, gençlik yıllarındaki çaylaklıklar ve zirveye çıkışında yaşadığı olaylar çok içten bir şekilde anlatılmış. Sadece başarılarından ve dehasından bahsetmeyişi, yaşadığı zorlukları, yanlış teşhisleri açık yüreklilikle anlatması samimi olduğunu hissettiriyor.

Yıl 2019, şimdi bile Psikologlar ve Psikiyatristler için ‘deli doktoru’ tabirleri kullanıldığını düşünürsek, 70’li 80’li yıllarda nasıl bir anlayış olduğunu tahmin edebilirsiniz sanırım. Hikayeleri ile anlatımı ile kitabı oldukça beğendim diyebilirim. Dili oldukça sade olan kitap bana kalırsa herkesin anlaması için bu denli sade yazılmış. Daha derin ve tıbbi terimler ararsanız pek bulamazsınız bu da sizi tatmin etmeyebilir. Kitabı okumak isteyenler  bunu da göz önünde bulundursun derim.

Kitabı sizler de okuduysanız fikirlerinizi paylaşabilirsiniz. Sevgiler…

Eserde Geçen Satırlardan;

“İnsanlar pek çok nedenden dolayı gerçeklikle bağlantılarını yitirebilirler. Bazen şiddetli depresyon, stres ya da travma insanları uçlara itebilir ve kişi başkalarının delilik gibi gördüğü çarpıtılmış bir zihinsel duruma kaçış yapabilir.”

“Bazen bir şeyi o kadar çok isteriz ki zihnimiz bedenimizi o şeye inanmaya iter.”

“Çoğu insan stresin neden olduğu fiziksel rahatsızlıkların ciddi veya gerçek olmadığını düşünür. Oysa psikosomatik bir hastalığa katkıda bulunan duygusal stres, fiziksel semptomları iyice kötüleştirebilir ki bunlar en az fiziksel nedenlerden kaynaklanan semptomlar kadar gerçek ve potansiyel olarak tehlikelidir.”

“Düşünselleştirme diğer yaygın savunma mekanizması inkârdan farklıdır. İnkârda problemin ya da olayın varlığını kabullenmeyi bile reddederiz. Düşünsellik insanın sorunla baş ettiği izlenimini verir ama sorunun altında yatan duygular ve hisler görmezden gelinmiş ve sorunun kökeni hiç ele alınmamış olur.”

“Hepimizin özgür iradesi vardır ama ancak gözlerimizi, geçmişimizin ve bugünümüz gerçeklerine açtığımız zaman özgür iradeden olabildiğince yararlanırız.”

Herkes ara sıra kendini rol yapıyormuş gibi hisseder. İşin anahtarı yoluna devam etmen ve o anda alabileceğin en doğru kararı almandır. Hata yapmaktan korkma. Benim en çok öğrendiğim zamanlar, hata yaptığım ve hatalarımdan döndüğüm zamanlardır.”