“Ölümlü Nesneler” Jose Saramago

Kitabın Yazarı: Jose Saramago

Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi

Kitap Türü: Hikaye

Yayım Yılı: 2018

Sayfa Sayısı: 140

Arka Kapak Bilgisi

José Saramago’nun Portekiz’de Salazar diktatörlüğü altında yaşadığı dönemde yazdığı öykülerden oluşan, ülkesinde ilk defa 1975 yılında yayımlanmış Ölümlü Nesneler, büyük ustanın dünya çapında ünlenmesine ve Nobel Ödülü’nün kendisine layık görülmesine sebep olan müthiş ironisinin, muazzam öngörüsünün ve zekice geliştirdiği özgün felsefi mantığının erken dönem örneklerini okurlara sunar. Bir sandalyenin diktatörlükteki kader değiştirici önemi; bütün bir ülkeyi tek bir mezara gömmeye çalışan bir lider; kendi idaresini ele geçirmek isteyen bir araba ya da kimsenin itiraz etmediği baskıcı bir düzene isyan eden nesneler etrafında kurduğu bu öyküler, Saramago’nun külliyatındaki, Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş ya da Körlük gibi okurların büyük hayranlık duyduğu başyapıtlarının tohumlarını da barındırır. “Saramago da tıpkı Faulkner gibi, kendi kaynaklarına ve nihai hedefine o kadar güveniyor ki imkânsız olan herhangi bir şeye can verebilir.” John Updike, New YorkerÖlümlü Nesneler

Yazarın, okuduğum ikinci kitabı. İlk okuduğum ‘Bilinmeyen Adanın Öyküsü’ bir romandı, bu kitabı ise 6 öyküden oluşan bir hikaye kitabı. Baskı sisteminin hakim olduğu, halkın özgürlüğünün kısıtlandığı, diktatör Salazar tarafından yönetilen Portekiz’de yaşayan Jose Saramago, bambaşka hisler yaşatıyor okuyucusuna.

İnsanlardan kaçan posta kutuları, ayağı kırılan sandalye, isimsiz insanlar hikayelerinin kahramanı olurken, metaforlarla dolu kurgusal ve ironik anlatımı sizi farklı bir dünyada yolculuğa çıkaracak. Çok ilginç bir bakış açısı ve anlatımı var diyebilirim. 1998 yılında bu kitap Nobel Edebiyat ödülü almış bir kitap.

Tüm öyküler birbirinden bağımsız olan kitapta hayal gücü yüksek bir yazarın usta cümlelerini okuyacaksınız. Her hikayesi farklı tatta. Hepsini çok beğendim diyemem, örneğin nesneler, kısırdöngü ve sandalye diğerlerine göre daha çok beğendiklerim oldu. Kitapta paragraf başı nadiren yapılıyor bu nedenle okuması çok kolay bir kitap akar gider diyemiyorum. Bu nedenle yazarla tanışmak için doğru kitap olmayabilir. ‘Bilinmeyen Adanın Öyküsü’ bu açıdan daha kolay okunabilir bir eseriydi benim için.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Zamanlar değiştikçe arzular ve nitelikler de değişir ve arzular ne kadar kuvvetli olursa olsun kusursuz olan şeyler zamanlara yenik düşerek kusursuzluklarını kaybeder.”

“Ölüm, insanın hayattayken işlediği suçları aklayan bir özür, bir af, bir sünger, bir sabun mudur?”

“Tarih boyunca tüm krallar ne dedilerse haklı çıkmışlar, kral olmayanlarsa hep bu haklılığın gölgesinde kalmışlardı…”

“Fakat intikamlar daima geri teper ve en çok acıyı intikam isteyenin kendi çeker.”