“Sessizlik ve Gürültü” Nihad Siris – BuMesele

“Sessizlik ve Gürültü” Nihad Siris

Kitabın Yazarı: Nihad Siris

Yayınevi: Jaguar Kitap

Çeviri: Rahmi Er

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2015

Sayfa Sayısı: 160

Arka Kapak Bilgisi

Yazar Fethi Şiyn, ülkenin mutlak hâkimi olan Lider’in iktidara gelişinin yirminci yıl kutlamalarının yapıldığı sıcak bir güne açar gözlerini. Tıpkı diğer sabahlarda olduğu gibi, propaganda şarkılarının gümbürtüsü sloganların kükreyişine karışmıştır. Düşündüklerini baskı nedeniyle yazamayan ama istenildiği gibi yazmaya da yanaşmayan ve sessiz kalan Şiyn, ülkenin doğal gerçekliği haline gelmiş bunaltıcı karmaşadan bir parça uzaklaşabilme umuduyla kendisini sokağa atar. Ne var ki polis tarafından dövülen bir öğrenciyi kurtarmaya çalıştığında “uzun bir gün”ün başlangıcında olduğundan habersizdir.

Şiyn, “bilinmeyen” bir Arap ülkesindeki zamanın ruhunu ve baskının şiddetini gösteren acı olaylara tanık olur. Lider için yanıp tutuştuğunu sandığı halkın ona fısıldayarak anlattıklarını dinler. İktidarın propaganda faaliyetlerinin işleyişini ve onu kendi sessizliğinden çıkarma planlarını öğrenir. Sadece bir gün içinde, bir devrin sinsi zalimliğinin ne denli korkutucu boyutlara ulaşabileceğini görür ve gösterir.

Modern Arap edebiyatının aykırı yazarı Suriyeli Nihad Sîris’in, distopya ile gerçekliğin kesiştiği incecik bir çizgide zarafetle yürüyen romanı Sessizlik ve Gürültü’yü Rahmi Er, Arapça aslından çevirdi.

Sessizlik ve Gürültü / Nihad Siris

Nihad Siris sürgün hayatı yaşayan Suriyeli bir yazar. Ülkesinde barınamayan yazarın Türkçe’ye çevrilen tek eseri ‘Sessizlik ve Gürültü’ distopya severlerin kesinlikle okuması gereken bir eser. Bu dönem distopik eserleri yakın zamanda okur oldum. Tamamen denk geldi ama okudukça bu türü oldukça sevmeye başladığımı keşfettim.

İlk defa John Stuart Mill tarafından kullanılan ‘distopya’, gelecekte olabilecek olumsuz toplumları tanımlamak için söylenen bir kelime. Ancak bu tarz kitapları okudukça, distopyanın aslında gelecekte olabilecek olumsuz toplumlar yerine her dönem var olan ve var olacak olan toplumlar için söylenen bir kelime olduğunu düşünür oldum.

Kitap, Nihad Siris’in muhalif bir yazar olması nedeniyle ülkesinde yasaklanan, Ortadoğu coğrafyasından çıkan çok başarılı bir eser. Kitabın bu denli okuyucuya geçmesinde, kitabın çevirisini yapan Rahmi Er’in de etkili olduğunu düşünüyorum.

Eserde, tüm halkın sorgusuz sualsiz biat ettiği, kendini tanrı ilan eden, uğrunda insanların öldüğü Lider’e karşı duran ve bu nedenle dışlanan, ‘yola getirilmeye’ çalışılan Fethi Siyn adlı bir yazarın yaşadıklarını, ailesini, sevdiklerini, ülkesini ve sessiz kalan halk anlatılıyor.

Ülkenin, halkın, liderin adının geçmediği, ancak yaşanılanların insana her dönemden bir şeyler çağrıştırdığı eser, anlaşılır ve akıcı anlatımı ile kesinlikle okunmaya değer bir eser. Hepinize iyi okumalar dilerim. Okuyan arkadaşlar da kitap ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz. Sevgiler.

Eserde geçen satırlardan;

“Her bireysellik, Lider’in otoritesi açısından doğrudan bir tehdittir ve kitle oluşturmak da sadece ve sadece bu bireyselliği ortadan kaldırmak anlamına gelir.”

“Düşünmek lanetli bir eylemdir, suçtur, daha doğrusu Lider’e ihanettir. Sessiz ve sakin ortam, insanı düşünmeye sevk ettiğinden, kitleleri ikide bir bu gürültülü yürüyüşlere çekmek, insanların beyinlerini yıkamak ve onları düşünme suçunu işlemekten korumak için gereklidir.”

“Bizler kendi iradenizle kul, köle olmuş kimseleriz.”

“Lider kitleleri, kendisi için canlarını verirken görmekten hoşlanıyordu.”

“Lidersiz kitleler olmayacağı gibi, kitlesiz lider de olmaz. Bunlar, birinin varlığı ancak diğerinin varlığıyla mümkün olan iki kutup.”

“Benim gibi yap, dedi. Aptalların içinde sen de aptal ol.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.