“Tarçın Bakırı” Cihad Kök

Kitabın Yazarı: Cihad Kök

Yayınevi: Destek Yayınları

Kitap Türü: Deneme

Yayım Yılı: 2018

Sayfa Sayısı: 200

Arka Kapak Bilgisi

Konuşmamız gereken şeyler var. Mesela kırgınlıklar; keşke aldırılabiliyor olsalar. Solgun duruyorsun, yumuşacık yastığına hasret bırakıyor olmalı seni dargınlıklar. Üzgün görünüyorsun ve belli ki içinde amansız savaşlar veriyorsun.

Canını yakıyor olmalı “aldığın yaralar”! Bari yemene içmene dikkat ediyor musun?
Ayakta kalmaya çalışıyor, “Üzüntülerimi kimse bilmesin” diyorsun ama daha ne kadar dayanabilirsin tabii onu da kestiremiyorsun.

Birçok şeye anlam veremiyor, seni neden ısrarla üzdüklerini bir türlü anlamıyorsun. Ah şu insanlar! “Üzmekten” mutluluk duyanlar var. Ama Allah da var.

İnsanlar üzerler; üzülmeni de çok önemsemezler. Kimse annen değil ki acıyan yerlerinden öpsünler. Biraz dikkat et kendine, hiç önem vermiyorsun değil mi uyku saatlerine?

Toparlan lütfen ve bu kadar çok üzülme.

Yanaklarına haksızlık ediyorsun; yakışmıyor işte yanaklarına gözyaşı, neden ısrar ediyorsun?
Boş ver, aldırma artık seni kırıp ağlatanlara… Kızarım ben onlara! Sen düşünme şimdi bunları. Koş hadi mutluluğa ve sakın dönüp ardına bakma!Tarçın Bakırı

İnsanın okuduğu kitap ile ilgili fikirlerinin ruh hali ile yakından alakalı olduğunu düşünürüm. Kitapların okunma zamanı vardır bana göre. Aynı kitabı farklı zamanlarda okuduysanız, size hissettirdiklerinin, kitaptan anladığınız şeylerin farklı olduğunu biliyor ve beni anlıyorsunuzdur.

Bu kitabı ve yazarını tanımadan bilmeden alıp okudum. Nilgün Bodur’un kitabını okur gibi hissettim ama o sanki biraz daha iyiydi. Kendi hayatından hikayeler üzerinden yaptığı anlatımlar ve gerçek yaşanmışlıklar üzerinden gittiği için olabilir. Bu kitapsa biraz fazla tabiri caizse ‘yürü be, kim yutar seni’ havasında yazılmış.

Kendinizi sevmeyi unuttuğunuz bir dönemdeyseniz ya da belki de kendiniz hiç sevmemişseniz size sizi hatırlatıyor bu açıdan sevdim bazı kısımlarını. Ancak kitabın okuyucusu hep haklıymış, aldatılmış, üzülmüş, mağdurmuş da dünyadaki herkes ona karşıymış herkes yanlışmış havası biraz beni sıktı ama bazen böyle şeyler okumak da iyi geliyor olabilir insana, ruh halinize bağlı bilemedim.

Kendinizi çok yalnız hissediyor ve kimseyle konuşamadığınız bir dönemdeyseniz, depresyondayım kimseyi görmek istemiyorum diyorsanız sizinle konuşan bir kitap olarak okuyabilirsiniz. Size edebiyat anlamında büyük şeyler katmayabilir ancak keyfinizi yerine getirebilir.

Okuduysanız sizler de fikirlerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz. Yeni bir kitap yorumunda görüşmek üzere.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Bir güler yüz, iki çift tatlı söz tüm ruh halimizi değiştirebilir.”

“Büyümenin de böyle saçma bir yanı var işte, dizin değil kalbin acıyor düşünce. Çok aldırma hayata ve canını yakan sana yaşatılmış olanlara.”

“Öncelikle gidenlere teşekkür ederim! Giderken arkaya bile bakılmazmış, meğerse geçmiş olması gerektiği yerde bırakılırmış; dünde ve sünger çekilirmiş üstüne!”

“Teşekkür ederim tek tek hepsine! Adam olmak değil, adam gibi görünebilmekmiş bütün mesele! Sağ olsunlar(!) Öğrettiler sırtlarını döndüklerinde!”