“Altıncı Koğuş” Anton Çehov – BuMesele

“Altıncı Koğuş” Anton Çehov

Kitabın Yazarı: Anton Çehov

Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Kitap Türü: Hikaye

Yayım Yılı: 2018

Sayfa Sayısı: 68

Arka Kapak Bilgisi

Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu novellasında, eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimıç arasındaki felsefi çatışmaya odaklanır. İvan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları berbat koşullara karşı çıkarken, Andrey Yefimıç bunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz. Doktor sonunda içine düştüğü “felsefi” yanılgının farkına vardığında ise artık iş işten geçmiştir. Altıncı Koğuş, Rusya’nın ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydınının “deliliği”nin simgesidir adeta.

Altıncı Koğuş, Russkaya Mısl dergisinin 1892 Kasım sayısında yayımlandığında büyük ilgi görmüştü. Hatta Lenin’in de yapıtı okuduktan sonra dehşete kapıldığı, “Kendimi Alıncı Koğuş’a kapatılmış gibi hissettim” dediği rivayet edilir.Altıncı Koğuş

Bir Anton Çehov kitabı olan ‘Altıncı Koğuş’ sayfa sayısı olarak kısacık bir hikaye, okuyucuya hissettirdiklerine bakılınca derin bir roman adeta.

Okuyucuyu daha ilk satırlarında yaptığı betimlemelerle kitabın içine alan yazar, öyle tasvirler yapmış ki; o kasabaya, o hastane avlusuna gidiyor, Moyseyka’yı, Nikita’yı, İvan’ı, Mikhail’i ve Andrey’i tanıyor, hislerine ortak oluyorsunuz.

Düşündüren cümleleri ile insanların iç dünyalarını keşfettiğiniz kitapta, adaleti, dünyayı, hayatı sorgulayan “bir deli” nin, hayatı olduğu gibi kabul eden, aslında din adamı olmak isteyen ancak ailesinin zoru ile doktor olan Andrey Yefimıç ile olan sohbetlerine şahit oluyorsunuz.

Kitap çok kısa olsa da birkaç saatte okumak yerine sindire sindire okumanızı tavsiye ederim.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil mi?”

“Andrey Yefimıç akla ve doğruluğa aşırı değer verirdi, ancak etrafında akıl ve dürüstlükle dolu bir hayat inşa edebilmesi için yeteri kadar güçlü bir karaktere ve inanca sahip değildi.”

“Çok da doğru olmayan bir kıyaslama yapmama müsaade edecek olursanız, bence kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor.”

“Ölüm de aynı şekilde iradesi dışında karşılar insanı. İşte tıpkı bir hapishanede ortak bir felaketle birbirine bağlı olan insanlar bir araya geldiklerinde, onurlu ve özgür düşüncelerini birbirlerine aktararak vakit geçirdiklerinde bu tuzağın farkına varmazlar. Bu bakımdan akıl yeri doldurulamaz bir zevk kaynağıdır.”

“Benim hastalığım, yirmi yıl içinde bütün kasabada tek bir akıllı adam bulabilmemdir. Ama o da bir deli! Ortada hiçbir hastalık yok. Yalnızca çıkışı olmayan bir kısırdöngünün içine düştüm. Hiçbir şey umurumda değil. Her şeye hazırım.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.