Büyük Finalin Ardından Yorum ve Değerlendirmeler – Eurovision 2019 – BuMesele

Büyük Finalin Ardından Yorum ve Değerlendirmeler – Eurovision 2019

Söze halk oylamasının açık ara birincisi olan Norveç’i selamlayarak başlamak istiyoruz! Jüri milyonlarca insanın tercihine karşı gözlerini bu derece kapatmamış olsaydı bugün farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Halkın bu kadar ilgi gösterdiği bir şarkı en azından ilk 3’e girmeliydi.

Bizce her bir ülkede masa başında oturmuş 5 kişinin verdiği oyların tüm Avrupa’dan oy veren 100 milyonlarca insanın oyunu bu derece farklı bir uca savurması kesinlikle değişmesi gereken bir sistem. Televoting sonrası neredeyse geçen yılın şampiyonu Netta kadar oy alan Norveç’in, jüriden gülünç şekilde sadece 47 puan almış olması üzerinde düşünülmesi gereken bir durum .

Organizatörlerin geliştirdikleri türlü taktiklerle ilgiyi son ana kadar canlı tutmak istemeleri, 5 kişilik jürilerin milyonların oylarını hiçe saymasını makul göstermeye yetecek bir sebep değil.

Şimdiye kadar söylediklerimiz Hollanda’nın aldığı birincilikten tamamen bağımsız, oylama sistemi hakkındaki görüşlerimizdi. Eleştirileri bir yana bırakırsak, Duncan Laurence muhteşem bir vokal performans ile Eurovision tarihinin en iyi slow şarkılarından birini seslendirdi ve uzun yıllardır en çok içimize sinen birinciliği kazandı. Geçen yıl Fuego bizce açık ara kazanması gereken şarkı iken, bu sene hangisi kazanırsa kazansın sonuçtan memnun oluruz diyeceğimiz şarkı sayısı bir hayli fazlaydı ve Hollanda da bunlardan biriydi.

Arkasından gelene bakarsak, Duncan Laurence’in kazanmaması durumunda, Soldi’nin birinci olduğu farklı bir paralel evrenden bildiriyor da olabilirdik. Duncan Laurence böyle tartışmalı bir sonuca engel olduğu için, tebriklerimizi ayrıca hakediyor. İzleyicilerimizin bazılarının Soldi’yi çok sevdiğini biliyoruz ve ilk 10’da bir yerlerde bitirmesini de anlayabiliyoruz.  Ancak bu bizim görüşümüz, ve İtalya’nın bu şarkıyla 2. olması Hollanda’nın birinciliğinden çok daha büyük bir başarı.

Yarışmayı 9’uncu sırada tamamlamasına rağmen, 2019 Eurovision’dan en çok aklımızda kalacak olan ülkelerden biri de Avustralya. Kate Miller-Heidke’nin muhteşem sesinin, Eurovision tarihinin en iyi sahne gösterilerinden biriyle birleşmesi çok daha iyi bir derece getirmeliydi.

İzlanda’nın şarkısının elde ettiği derece ile ilgili bir çok yorum yapılabilir. Bizce de sıralamada biraz daha üstlerde yer alabilirdi, ancak Hatari’nin oylama sırasında Filistin bayrağı açarak geceye damgasını vurması sonrası, şarkıları hakkında yapılacak yorumların pek bir önemi kalmadı. Verdikleri röportajlarda farkındalık yaratma güçlerini kullandıklarını belirten İzlanda’lıların, yaptıkları hareket kadar, olay sonrasında salondaki güvenlik görevlilerinin filistin bayraklarının peşine düşmesi de, ilginç görüntüler oluşturdu.

Yarışmacılarla ilgili yorumlarımıza devam etmeden önce arada sahneye çıkan Madonna ile ilgili de bir kaç laf edelim. Dünya müziğinin efsanelerinden olan Madonna’nın Eurovision’da sahneye çıkacak olması büyük heyecan yaratmıştı. Biz de herkes gibi ünlü şarkıcının sahneye çıkacağı anı merakla bekledik. Ancak maalesef, Madonna’nın eski günlerinden bir hayli uzak olduğunu söylersek, yerinde bir yorum yapmış oluruz.

Azerbaycan’ın performansı da beğendiklerimizden biriydi. Elbette daha iyi bir derece elde etmesi bizi memnun ederdi, ancak 7.lik de bu kadar güçlü rakibin olduğu bir yarışmada hiç de küçümsenecek bir başarı değil.

Jürinin favorilerinden olan Kuzey Makedonya’nın performansını çok beğendiğimizi daha önce de dile getirmiştik, ancak bu kadar iyi bir derece elde etmesini açıkçası biz de beklemiyorduk.

Rusya’da Sergey Lazarev 2016’da elde ettiği dereceyi tekrarlayarak, yarışmayı yine 3. sırada tamamladı.

Bizim favorilerimizden olan Luca Hanni ise elde ettiği 4.lük ile İsviçre’ye son 25 yılın en başarılı sonucunu kazandırdı.

Yarışmayı 11, 12 ve 13. sıralarda tamamlayan Çek Cumhuriyeti, Danimarka ve Slovenya bizce daha aşağıda, İspanya, Sırbistan ve Arnavutluk ise daha üst sıralarda yer almalıydı. Özellikle Sırbistan’ın o güçlü sesiyle 17. sırada kalmayı hakettiğini düşünmüyoruz.

San Marino’ya Eurovision’daki en iyi derecesini kazandıran Serhat’a daha önce biraz haksızlık yaptığımızı düşünüyoruz. Sesi konusundaki eleştirilerimizi bir yana bırakırsak, Serhat’ın pozitif enerjisi ve eğlenceli performansı, gecenin renklerinden biriydi. Kabul etmek gerekir ki, Televoting’te 10. olan “Say Na Na Na”, bu Eurovision’un en akılda kalıcı şarkılarından biriydi.

Jürinin göz bebeği İsveç’in yaşadığı drama da değinmeden geçmeyelim. Oylamayı daha heyecanlı hale getirmek için Televoting puanlarının düşükten yükseğe değil, karışık açıklanması sonucu, birincilik için 253 puan alması gereken İsveç’in, 93 gibi çok düşük bir puan aldığının anons edilmesiyle, şarkıcının yüzünde oluşan hayal kırıklığı da yarışmanın hafızalarda yer eden anlarındandı.

Son olarak, Verka Serduchka’dan, Eleni Foureira’ya bir çok eski yarışmacının konuk edildiği ve yarışma tarihinin ikonlarından ABBA’nın da unutulmadığı tören, bugüne kadarki en başarılı Eurovision organizasyonlarından biriydi.

Bakalım önümüzdeki yıl, Hollanda bu çıtayı daha yükseğe taşıyabilecek mi?

Videomuzu izlediğiniz ve yorumlarınızı paylaştığınız için teşekkürler! Yeni videolarda görüşmek üzere. Hoşça kalın!

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir