“Doğu’nun Limanları” Amin Maalouf – BuMesele

“Doğu’nun Limanları” Amin Maalouf

Kitabın Yazarı: Amin Maalouf

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Çeviri: Saadet Özen

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2014

Sayfa Sayısı: 183

Arka Kapak Bilgisi

“Adana’da ayaklanmalar olmuştu. Ahali, Ermeni mahallesini talan etmişti. Altı yıl sonra çok daha büyük çapta olacakların bir provası. Ama bu kadarı bile korkunçtu. Yüzlerce ölü. Belki de binlerce. Nubar’ınki de dahil, sayısız ev yakılmıştı. Ama Nubar şimdi ender rastlanan Arsinoe adındaki karısı, on yaşındaki kızları ve dört yaşındaki oğullarıyla birlikte kaçmayı başarmıştı.”

Can çekişen Osmanlı İmparatorluğu ve Beyrut ile Fransa arasında yaşamı sürüklenen İsyan. Doğu’nun Limanları bu yüzyılın başını, bir insanın trajik öyküsü üzerinden anlatıyor.Doğu’nun Limanları / Amin Maalouf

1949 Beyrut, Lübnan doğumlu yazarın, Fransızca yazdığı eserleri kırktan fazla dile çevrilmiştir ve çok sayıda ödülleri vardır.

1986 yılında yayınlanan ikinci kitabı ve ilk romanı Afrika’lı Leo ile 1988 yılında yayınlanan ikinci romanı Semerkant yazarın en bilinen eserlerinden. Daha önce eserlerini okuma fırsatı bulamadığım yazarla bu kitabıyla tanışmayı tercih ettim. Akıcı anlatımı ile kitabı kısa sürede okumanızı ve konuya kolay uyum sağlamanızı sağlıyor. Çeviri de oldukça başarılıydı.

Eserde, tıp okumak isteyen ve bunun için Fransa’ya giden, ancak aile baskısı nedeniyle kendini devrimci olarak bulan, Müslüman bir baba ve Yahudi bir ailenin üç çocuğundan biri olan İsyan’ın yaşadıkları 4 günlük bir anlatımla karşınıza çıkıyor. Yazar, Beyrut, Paris ve Adana’da geçen olayları şehirleri, kültürleri ve farklı ırkları tanıtarak anlatıyor.

Yaşanılan savaşı, savaşın içinde tanışan Clara ve İsyan’ın aşkını, özlemlerini, kaybettiklerini, çaresizliklerini, her şeye rağmen umutlarının kaybetmeyişlerini, hayallerini, tüm hisslerini onlar ile birlikte yaşıyorsunuz. Doğru yerden mi başladım biliyorum ama duygu dolu, okunması gereken bir kitap okuduğumu biliyorum. Siz de merak ediyorsanız okumak için vakit kaybetmeyin derim.

Eserde geçen satırlardan;

“Kelimelerin tadını unutacak kadar uzun süre susarım ve birden bent yıkılır, içimde ne varsa, tuttuğum ne varsa boşaltırım, bitmez tükenmez bir gevezelik başlar; daha çenemi kapamadan pişman olmuşumdur bile.”

“Az önce söylediğiniz şeyi, eğer araya girmeye kalkışsam, aynı kelimelere, aynı şekilde ifade ederdim. Ama susmayı tercih ederim. En azından kalabalık içindeyken. Dili işleyenin eli işlemez. Bu zor günlerde on düşünüp bir söylemek, kiminle konuşacağımızı bilmek, her an ne istediğimizi, nereye gittiğimizi hesaplamak gerek.”

“Babam Türk, annem Ermeni’ydi; felaketlerin ortasında el ele tutuşmalarını sağlayan, düşmanlığı beraberce red etmeleriydi.”

“Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.”

“Geçmişin, saatlerin ve günlerin ve haftaların ve on yılların kül kadar ağırlığı vardır; gelecek zamansa, isterse sonsuza dek sürsün, daima saniye saniye yaşanır.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.