“Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim” Nilgün Bodur – BuMesele

“Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim” Nilgün Bodur

Kitabın Yazarı: Nilgün Bodur

Yayınevi: DestekYayınları

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2018

Sayfa Sayısı: 256

Arka Kapak Bilgisi

Sadece hayatta değil, ayakta da kalarak, mutlu olarak, kahkaha atarak yeneriz düşmanlarımızı. En büyük intikam, intikamı bile düşünmemektir. En büyük intikam, bizsizliktir. En büyük intikam, senin aynada gördüğünü onun artık görememesidir…

Nilgün Bodur

Bir sene kadar önce eşyalarımı toplayıp sessiz sedasız giderken biliyordum terk ettiğimin terk edenim olduğunu. Gürültü çıkarmadığım, ağlamadığım, kapıları çarpmadığım, eşyaları kırmadığım için hissediyordum bu gidişin dönüşü olmadığını. Bazı gitmeler, beceriksizce teşebbüs edilmiş intihar gibidir.
Not bırakırsın, anlatırsın, ağlarsın… Geride kalanları acıtmaya çalışırsın. Hâlâ bir umudun olduğunu gösterir bu haber veriş, kendini özetleyiş. İşte böyle ölemezsin. Bağın varsa gidemezsin. Ben not bırakmadım giderken, çıt çıkarmadım. Çıkaracağım tüm seslerin duyulmayacağını anladım. Gitmedim aslında, kabullendim ve vazgeçtim. Kapıyı kaparken, kolundan tutanın olmadığında eyleminin adının terk etmek olmadığını anladım. Terk eden, terk edilmiştir. Ardında bırakacağı gürültü sadece başarısız bir intihar girişimidir.
Yani gitmek bana ait bir eylem gibi görünürken, anladım ki giden sendin.
Bir sene sonra geriye bakıyorum da, sen gittin ya ben çok güzelleştim…Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim / Nilgün Bodur

Ağustos 2017’de takipçileri ve sevenleriyle ‘Sıradaki Teşekkürüm Bana Yanlış Yapanlara’ isimli kitabı ile buluşan, hayalinden daha büyük bir başarı yakalayan yazar Nilgün Bodur, şimdi de onu güzelleştiren ‘gidene’ sesleniyor.

Önceki kitabını da çıkar çıkmaz alıp okumuş, oldukça sıcak bulmuş ve çok beğenmiştim. Yine konuşma tarzında yazdığı bu kitabı da bir çırpıda okunan, insana moral veren, kendini değerli hissettiren bir kitap olmuş.

Kitap tasarımı, ilk kitabına göre daha düz bir kitap belki ama daha umut dolu daha bir keyifli olmuş diyebilirim. Birebir değil tabi ki insanların hayatları. Ancak okuyan herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, sevgiyi, aşkı, mutluluğu, hüsranı, umudu, umutsuzluğu, kırgınlığı ve daha fazlasını hissettiren çok içten bir kitap.

Daha ilk sayfayı okurken bile; evet diyorsunuz yaşadıklarımda yalnız değilim. Önemli olan başa gelen sıkıntıların çözümü için bir şeyler yapabilmek. Kimseyi kırmadan. En önemlisi de kendimizi kırmadan, üzmeden hayatımıza devam edebilmek.

Hiç tanımadığınız insanların kalplerine dokunabilmek büyük bir meziyet bence. Yazar bunu çok yerinde ve dozunda yapıyor. Dokunulan kalpler de onları yalnız bırakmayanı anlıyor ve farketmeden karşılıksız bir şekilde seviyor.

Bence insanların birbirlerine verdikleri sevgide bu benzerliklerin ve içtenliğin büyük bir payı var. Şahsen tanımadığım yazar için hislerimin, anlatabildiğim kadarı bu kadar.

Yaşanan her şeye rağmen yazarın kendine olan güveni, hayata bağlılığı, aldığı nefesin hakkını veren sevgi dolu paylaşımları insana umut oluyor. Ve ben bu umudu seviyorum. Kitabı okuyan herkese mutluluk vermesi dileğiyle.

Eserde geçen satırlardan;

“Gitmek bana ait bir eylem gibi görünürken, anladım ki giden sendin.”

“Sonra dedim ki kendime,elinde kalan en değerli hissen zaman ve doğru olan, onu unutmaya değil, yaşamaya harcanan.”

“Böyle kocaman bir dünyada, bize verilen en güzel hediye olan zamanla, yanımda sonsuza kadar olacağını bildiğim tek kişiyi şımartmaya karar verdim. Kendimi…”

“Satın aldığımızı sandığımız birçok şey ve onayına muhtaç olduğumuz her insan aslında bizi satın almaktadır.”

“Sahte bir sen olacağıma, dürüst bir ben olmayı tercih ederim.”

“Olduğun şey, olmadığından hep daha güzel…”

Bu yazıyı paylaşın!
Bir Yorum

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.