“Kibritleri Çok Seven Küçük Kız” Gaetan Soucy – BuMesele

“Kibritleri Çok Seven Küçük Kız” Gaetan Soucy

Kitabın Yazarı: Gaetan Soucy

Yayınevi: Can Yayınları

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2018

Sayfa Sayısı: 152

Arka Kapak Bilgisi

“Kardeşimle ben kâinatla baş etmek zorunda kaldık, çünkü baba bir sabah, daha gün ağarmadan, ruhunu sessizce teslim etti. (…) Kardeşimle bana parçalanıp dağılmamamız için emirler gerekliydi, bu bizim yapı harcımızdı. Baba olmadan hiçbir şey yapmasını bilmiyorduk. Kendi kendimize yapabildiklerimiz tereddüt etmekten, var olmaktan, korkmaktan, acı çekmekten ibaretti.”
Kibritleri Çok Seven Küçük Kız, daha önce iki kitabını yayımladığımız Kanadalı yazar Gaétan Soucy’nin 1998 yılında dünya edebiyat sahnesinde büyük bir heyecan ve beğeni uyandıran hatta bir başyapıt olarak karşılanan ilk romanı. Bir tiran olan babalarının ölümünün ardından, dış dünyayla hiç ilişki kurmadan yaşadıkları malikânenin dışındaki hayatla ve nasıl kullanacaklarını bilemedikleri özgürlükleriyle başa çıkmayı öğrenmeye çalışan iki çocuğun şaşırtıcı ve sarsıcı hikâyesi; istisnai ve olağan dışı yazar Soucy’nin edebî dehasının en çarpıcı örneği.Kibritleri Çok Seven Küçük Kız

Yazarın okuduğum ilk kitabı olmakla birlikte, isminden ayrı, hayal edilen, akla gelebilecek tüm hikayelerden farklı bir konusu olan, yer yer durağan, yer yer yorucu ancak okuduğum için pişman olmadığım bir kitap oldu.

Kitap ile ilgili her türlü yorumla karşılaşabilirsiniz. Kimileri çok kötü kimileri inanılmaz iyi bir kitap diyor. Bence, bu kadar uç yorumlar yapılan kitaplar ile ilgili biraz daha hoşgörülü olmak gerek. Herhangi bir yoruma bağlı kalarak okuyup okumama kararını almak yerine okuyup kendi fikrinizi oluşturmak daha doğru olabilir.

Kitap, anlatım tarzı itibariyle alışık olunan tarzların dışında bir üsluba sahip. Kimin yazdığı, o anda hangi konudan hangi konuya geçildiği, farklı kelimelerle tasvir edilerek yapılıyor. Bu da konu itibariyle izole bir hayat yaşayan kahramanların yetersiz dilleri nedeniyle oluyor. Anlattıkları şeylere isimleri farklı olsa da başka bir isim vermiş olabiliyorlar. Güzel olan tarafı bunu okuyucuya daha en başta biraz itiraf gibi anlatıyor olması.

Babalarını kaybeden iki çocuğun hislerini, yaşadıklarını, başlarına gelen olayları konu alan kitap, anlattıkları nedeniyle psikolojik olarak okuyucuyu yorabilir. Tercih sizin, farklı bir tarz denemek isteyenler tercih edebilir. Hepinize iyi okumalar dilerim.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Kendi kendimize yapabildiklerimiz tereddüt etmekten, var olmaktan, korkmaktan, acı çekmekten ibaretti.”

“…adını koyamadığımız her şeyin fakiri olduğumuz o kadar doğru ki.”

“Olduğunuz yerde gözü kapalı beş defa dönün ve bir taş atın, gözlerinizi tekrar açmadan önce o çakıl taşının hangi yana gittiğini bilemezsiniz ama sonunda yere düşece­ğini bilirsiniz. Kelimeler de böyledir. Ne pahasına olursa olsun, sonunda bir yere konarlar ve önemli olan tek şey de budur.”

“Öncesinde de sonrasında da ölüm karşısında bir hiçiz, bunu size bendeniz söylüyor.”

“Yine de anlaşılası gereken bir şey var, bir cenaze töreninde her şey yavaş olmalı, sonuçta spinoza mantığına ve etik’ine uygun olsa da, koşar adım davranmak yakışık almaz, çünkü art mevcut olmayandan bir an önce kurtulmak istiyormuş gibi görünürsünüz, oysa uygun olan o hiçlik için üzülmüş gibi görünmektir.”

“…çünkü birini müstakbel cesedinden ayıran şey bakışı dışında nedir, sorarım size.”

“Herkesin başına felaket gelebilir, ne yaparsınız, bu bir kainat kanunu.”

“Her şey aynı eski uykuya dalmış, hiçbir şey olmamış gibi geçip gidiyordu.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.