“Müptezeller” Emrah Serbes – BuMesele

“Müptezeller” Emrah Serbes

Kitabın Yazarı: Emrah Serbes

Yayınevi: İletişim Yayınları

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2017

Sayfa Sayısı: 163

Arka Kapak Bilgisi

Müptezeller, uğultuların, yoksunluğun ve kaybeden delikanlıların romanı. Lime lime, ufalanarak. Emrah Serbes, kenarların soluğunu, dünyaya katlanamayan, kendine gömülen çocukları haykırarak anlatıyor.

“Üzülme baba,” dedim, “alt tarafı bir ev, alt tarafı beton parçası ya. Çalışır ederiz, yine alırız. Ben de çalışırım bundan sonra, söz, alırız bir ev daha.” “Ona üzülmüyorum ki ben,” dedi babam. “Her ay evin taksitini ödedik de ne oldu. Bak, uçup gitti elimizden balon gibi. Keşke seni ağlatmasaydık çocukken. Keşke sana o akülü arabayı alsaydık.”

Güzel olmak isteyen alkolikler, berduşlar, kardeşler… Zembereği boşalmış hayat memat ezberleri, tek gözlü geceler. Yeraltının karın gurultusuna, belalı bir gündüze sarılan cuaralar.

Müptezeller, uğultuların, yoksunluğun ve kaybeden delikanlıların romanı. Lime lime, ufalanarak.

Emrah Serbes, kenarların soluğunu, dünyaya katlanamayan, kendine gömülen çocukları haykırarak anlatıyor. Yaz biter, güz biter, hep kış gelir.

Müpertezeller / Emrah Serbes

Emrah Serbes ismini ilk olarak Behzat Ç. Dizisinde duydum. Okuduğum ilk kitabı da “Müptezeller” oldu.

“Müptezeller” her şeyi acıyla öğrenenlerin hikayesi. “Müptezel” in kelime anlamı saygınlığını yitirmiş, değersiz.

Kitabın baş kahramanı, yazar olmak isteyen Bakır Arslan. Hikaye çok içten ve günlük dil kullanılarak anlatılmış. Kitapta yer alan bol argo ve küfürler, okuyucular için rahatsız edici olabilir belki ancak, kitabın konusu ve anlattıkları gereği beni çok rahatsız etmedi. Böyle yaşanan hayatlar için olası ve normal geldi diyebilirim.

Karakter sayısı oldukça kalabalık bir kitap. İsimleri ve kişilik tasvirleri son derece başarılı. Samsunlu, Muzo, Karabüklü, Tofaş, Komi Erkut, uyuşturucu baronu hoca, Şuayip, çişci Şefer karakterlerden yalnızca bazıları.

Bakır Arslan, önce kendisine sonra çevresindekilere ve hayata karşı saygısını yitirmiş biri. Zorluklarla geçen hayat hikayesini okurken yüreğiniz burkulacak.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Köpeğin fakiri yerleri koklaya koklaya yürür. Gel kuçu kuçu dersin gelmez, hoşt dersin gitmez.”

“Bir hayal, gerçekleşmesi gereken zamanda gerçekleşmelidir, işte tam o günlerde alınmalıydı bana akülü araba, artık çok geç, her şey için çok geç, uçup gitti elimizden balon.”

“Bu ülkede ölmek sıradan bir şakadır.”

“Kendimi iyi hissediyordum ama uzun sürmeyeceğini de biliyordum bu hissin. Temel kural şudur, alkollüyken bir şeylerin ters gittiğini hissedersin sürekli, bir süre sonra da sahiden ters gitmeye başlar.”

“Hayatım yirmili yaşlarda son bulmadıysa o cehennem tecrübesi nedeniyledir.”

“Geçmişe özlem duymak için hali vakti yerinde olmalı insanın ya da en azından bir zamanlar hali vakti yerinde olmuş olmalı.”

“Sokaklar boyu yürüyüp düşündüm, gidecek yerim yoktu benim. Rüzgarlara karşı durup düşündüm, arayacak kimsem de yoktu benim. Yolun başında müptelaydım, yolun sonunda müptezel.”

“Uzun ve kederli günlerden sonra mutluluğun imkansız görünmediği, karanlıkta bir nokta gibi parlayıverdiği zamanlar gelir.”

“…seni seviyorum. Diye bağırdım. Bu gece ve her gece seni seveceğim. Kimi özlediğimi bilmediğim zamanlarda bile seni seviyordum. İçimdeki yokluğun ne yokluğu olduğunu bilmediğimde bile seni seviyordum. Sen yanımdayken içimde bütün bir şehre yetecek kadar mutluluk vardı.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.