Şeyma Ünal “O Zaman Gerçeği Nasıl Öğreneceğiz?” Kitap Yorumu – BuMesele

Şeyma Ünal “O Zaman Gerçeği Nasıl Öğreneceğiz?” Kitap Yorumu

Kitabın Yazarı: Şeyma Ünal

Yayınevi: Küsurat Yayınları

Kitap Türü: Öykü

Yayım Yılı: 2021

Sayfa Sayısı:115

Arka Kapak Bilgisi

Nostaljik tınısıyla geçmişle şimdinin bağını kuran, yıkılan köprüleri onarıp çocukluğun saf ve içten alanını gezintiye çıkan öyküler… Çocuksu coşkuların, dikiş tutmayan ne varsa bir bir onarmanın kitabı!

Yaşamımızın sayfalarını çevirirken çocukluğumuza dair olanları koparıp bir kenara koyarız. O sayfalara yeniden bakmak uzun süre aklımıza gelmez. Oysa çocukluğumuz, bizi biz yapan anlar bütünüdür aslında. Biz ne kadar geçmişte kaldığını düşünsek de hiç beklemediğimiz bir anda çıkan rüzgâr tüm sayfaları savurur, önümüze getirir. Unuttuk sandığımız, şefkate ihtiyaç duyduğumuz en zayıf anları; anne-babamızla vakit geçirebilmek için beş dakikanın hesabını yaptığımız günleri; çocukluğa özgü, acımasızlığa varan umursamazlıkla bir oyunu kazanmak için gösterdiğimiz çabaları; öylesine söylesek de hâlâ içimizi kemiren o yalanı, ümidimizi hep diri tutan ufacık gülümsemeyi hatırlatır. O sayfaları tekrar tekrar okudukça anlarız; çocukken kurduğumuz bağların yetişkin yaşamımızdaki yansımalarını, attığımız ilk adımları nasıl şekillendirdiğini ve o adım atma dürtümüzün nereden geldiğini…

Şeyma Ünal, yaşama muzip bir kız çocuğunun gözünden baktığı kitabı O Zaman Gerçeği Nasıl Öğreneceğiz’in nostaljik tınısıyla geçmişle şimdinin arasındaki perdeyi aralıyor, dikiş tutmayan ne varsa tek tek onarıyor. Haydi, çocukluğun anlık telaşlarını yetişkinliğin temkinli adımları eşliğinde hatırlayalım!

O Zaman Gerçeği Nasıl Öğreneceğiz? / Şeyma Ünal

Sen ne güzel bir insansın!

Kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar hissettiğim duyguların tek cümle ile özeti bu işte…

Çok sevdiğim ve uzun zamandır takip ettiğim bir içerik üreticisinin (belki adı fenomen belki youtuber belki  instagrammer ama benim için içerik üreticisinin tam karşılığı) kitabı çıktı. Ben de çıkar çıkmaz almak ve okumak istedim. Kendisini sosyal medyada içerik üreticisi olarak tanısam da aslında o bir girişimci. İşlettiği bir kafesi ve biri bebek giyim diğeri takı olmak üzere iki de markası var.

Videolarında kitap paylaşımları yaptığı zamanlarda denk gelmiştim ve çok severek izlemeye başlamıştım. Bugün onun yazdığı kitabı okumaksa hem çok mutlu etti beni hem de aslen tanımasam bile gurur verdi bana. Bir kadının birçok alanda var olması, ayakları üzerinde durması, düşüncelerini çok güzel bir dille dile getirebilmesi, insanların hayatlarına, yüreklerine dokunabilmesi, kendi doğrularını yaşayabilmesi ve bunu gösteriş biçimi beni çok etkiliyor.

Hayranlık girizgahından sonra gelelim kitaba. Kitap on adet öyküden oluşuyor. İlk hikaye ‘Geberesice’ adında. Ama o nasıl tatlı bir geberesice. Hepsi birbirinden güzel on hikaye ‘Yol’ adlı öyküyle son buluyor ve okuyanı cümleleri birkaç kez okumaya sevk ediyor. Onlar nasıl güzel tanımlamalar onlar nasıl gerçek ifadeler. Çok etkilendim ve çok sevdim. Bitmesin diye yavaş okudum ama yine de bir çırpıda bitti. Olsun baştan sona defalarca okuyacağıma eminin. Belki yalnız kaldığımda belki kimseyle konuşmak istemediğimde ya da kendime çok yüklendiğim zamanlarda… Huzurun yanımda olmadığını hissettiğim her an hikayeler yanımda…

Öykü okumayı siz de seviyorsanız ya da bir öykü kitabı okuyayım hangisi diyorsanız işte o kitap bu kitap. Sevgiyle tavsiye ediyorum. Okuduktan sonra fikirlerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Tüm insanların burnunun ucunda içeride ne olduğunu gösteren bir düğme dikili olsaydı o zaman her şey çok daha kolay olurdu.”

“İçinde neredeyse çırılçıplak yüzecek kadar güvendiğin şeylerin, hatta bilhassa onların, ne büyük hayal kırıklıkları yaratabileceğini biliyorum.”

“İki insan arasında hep tek yol var sanıyordum o güne kadar. Sen birine kendini ne kadar yakın hissedersen o da sana o kadar yakın hisseder. Oysa hissedilen yakınlık başkaydı, gerçekte olan başka.”

“Kısacık hayatında o kadar çok kaybediyor ki o gün kazanmak için her şeyi yapıyor. Ama olmuyor.”

“Bir insanı mahvetmek istiyorsanız onu kimliğinden şüpheye düşürün. Herhangi bir şekilde…”

“Eylemin neredeyse her türlüsü o eylem hakkında yapılan sohbete kıyasla yavandı. O yüzden ben de bu zamana kadar sadece kavramları sevmiştim, gerçekleri değil.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.