“Sibop” Başar Başarır – BuMesele

“Sibop” Başar Başarır

Kitabın Yazarı: Başar Başarır

Yayınevi: Can Yayınları

Kitap Türü: Roman

Yayım Yılı: 2018

Sayfa Sayısı: 328

Arka Kapak Bilgisi

Aslı, galiba ben kendimi evliliğe hazır hissetmiyodum. Geçen hafta evlendik mi gerçekten biz? Nikâh memuru inandı mı gerçekten, sözüme güvendi mi? Kara kaplı deftere atılmış öcü imzadan söz etmiyorum ben Aslı. Kimse ciddiye almaz ki beni… Seninle yaşlanmak istiyorum ama yaslanmak istemiyorum. Hem ne suçum var ki benim? Öyle köşemde saksı gibi duruyodum ben. Günün birini bekliyordum. Sen istedin. Geldin sen bulaştın bana.

Sibop, kendi deyimiyle “acemi kolpacı” Orhan’ın romanı. Doğma büyüme Cihangirli Orhan, hukuk tahsili yapmış. Girdiği işlerde pek tutunamamış, ailesinin gözünden bile düşmüş. Kimse tarafından yüzüne bakılmayan biri. Öyle ki, adı “sibop”a çıkmış. Ama bir gün Orhan’ın yüzüne bakan bir kız çıkıyor ve roman başlıyor. Başar Başarır’ın bu sürükleyici, inandırıcı, azmettirici romanının öne çıkan yanı dili olabilir; bir solukta, Türkçenin tadına vara vara okuyacağınız Orhan’ın hikâyesini çok seveceksiniz.Sibop

Yazarın daha önce bir kitabını okumaya başlamış ve yarıda bırakmıştım. Aslında kitap güzel başlamıştı ancak sonrasında bir türlü istediğimi bulamadım. Bu kitabını da farklı ismi, kapağı ve arka kapak yazısı dikkatimi çekince okumak istedim. Eğlenceli ve farklı bir kitaptı.

Yazarın ilk romanı, kısa kısa bölümlerden oluşuyor. Bir yandan kendi hayatını diğer yandan çok aşık olduğu karısı Aslı nedeniyle hayatını değiştiren olayları ve kişileri çok içten anlatıyor.

Yazarın Sibop Orhan karakteri üzerinden yaptığı anlatım, okuyucuda Orhan’la tanışmalıyım hissini uyandırıyor. Adam o kadar içten ve samimi ki… Kendine özgüveni yerlerde olan Orhan, duygularını çok güzel anlatıyor ve okuyucuya hissettiklerini yaşatıyor. Bir bakıyorsunuz Orhan’ın arkadaşı olmuş ve onun başına gelenleri ondan dinliyorsunuz, sonunu, başına gelenleri merak ediyorsunuz.

Genel olarak kitabın başlangıcı ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim ki, klişe bir hikayeyle başlıyor gibi hissettiriyor. Aslı karakterler Orhan ve Aslı’nın tanışma hikayelerinden söz ediyorum. Merak etmeyin, kitabın tadını kaçıracak herhangi bir şey söylemeyeceğim. Sadece tanışmaları döneme uygun olarak sosyal medyadan gerçekleşiyor. Bunun dışında pek de klişe bir şey yok. Geçmiş ve bugüne gidip geliyor zaman ve konu öyle bir bağlanıyor ki, herkesin hikayesinden çok akılda kalan en önemli şey, benim için şu ki bu Orhan Aslı’yı gerçekten çok seviyor. Öyle şairane öyle içten belli ediyor ki hislerini, hem şaşırtıyor hem de ‘vay be’ dedirtiyor. Sibop Orhan’dan beklenmeyen bir duygusallık belki de.

Büyük bir edebi eser, gibi bir şey diyemem, öyle bir iddiası olduğunu da sanmıyorum yazarın ancak farklı tarzda, eğlenceli bir kitap okumak isterseniz düşünebilirsiniz. İyi okumalar dilerim.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Zaten demek, doldum ben demek. Zaten demek, geçen gün yediğin haltı daha unutmadım demek. Zaten demek, alakasız mevzuları bir araya getirip başından aşağı şimdi boşaltıyorum demek. Görülecek hesabımuz var, hiçbirini unutmadım, bana yutturamazsın…”

“Haksızsan mahkemeye ver, duvara böyle yazmışlar. Masumsan şansın en fazla yüzde ellidir bu sistemde.”

“Hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmazmış. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkes bizi bir yerlere götürmek için gelirmiş. Ya da bize bi şey öğretirlermiş.”

“Ben Orhan. Çok olaylı bir tümlecim. Beni tanımak istiyorsanız yüklemlerden sorun. Gerçek Orhan’ı bulmak için bütün yüklemleri sorguya çekmek gerekir.”

“Karım var ya benim karım, Aslı, bak işte şimdi beni iyi dinleyin gençler , her şey yalan bu gerçek, insanın hayatta bir eşi olsun, inandığı, güvendiği, sevdiği bir insan, uğruna fedakârlık yapmak isteyeceği nefes alan bi organizma, bi hücre… O yeter. Vallahi gerisi tıraş.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.