Sunay Akın “Kırdığımız Oyuncaklar” Kitap Yorumu – BuMesele

Sunay Akın “Kırdığımız Oyuncaklar” Kitap Yorumu

Kitabın Yazarı: Sunay Akın

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Kitap Türü: Hikaye

Yayım Yılı: 2017

Sayfa Sayısı: 184

Arka Kapak Bilgisi

Yoksul olsa da bir yığın oyuncak yapardı babası, Hans Christian Andersen’e. Ayakkabı tamircisi olan babasının hünerli ellerinden çıkan bez kuklalar ve onları oynattığı sahne, Danimarkalı ünlü yazarın çocukluğunda en çok sevdiği oyuncaklar olur. Andersen, kendisini 1841 yılında İstanbul’a taşıyan geminin küpeştesinde “Züleyha” adlı altı yaşındaki bir kız çocuğuyla ahbaplık kurmayı başarır. Evet, bu bir başarıdır; çünkü Türk çocukları yabancılarla muhatap olmamaları konusunda sıkı tembihlidirler. Ama Andersen, dizlerine bile oturtur Züleyha’yı. Bu dostluğun başlangıcı ise bir oyuncaktır: “Bana oyuncağını gösterdi, her iki kulağının arkasında minicik birer kuş bulunan at biçimindeki bir su testisiydi bu; Türkçe konuşabilsem hemen bu oyuncağa dair bir masal uydurup anlatırdım ona.”Kırdığımız Oyuncaklar / Sunay Akın

Kendime verdiğim #HerAyBirSunayAkınKitabı sözünü ayın son günü de olsa tuttum. Araya giren ancak henüz sizlerle paylaşamadığım başka kitaplar olsa da ‘Kırdığımız Oyuncaklar’ Şubat ayında okuduğum bir Sunay Akın kitabı oldu.

‘Ay Hırsızı’ ile alıştığım akıcı yazım dili, yazarı karşınızda sizinle konuşuyormuş gibi hissettirmeye devam ediyor bu kitabında da. İlgi çekici hikayeler öyle başarılı bir şekilde kaleme alınmış ki her öyküde sonunda ne olacak acaba hissini yaşatıyor okuyucuya.

Bakmayın kapağının bu kadar şirin olduğuna, ‘Kırdığımız Oyuncaklar’ her hikayesi ile içinizde bambaşka duygular uyandıracak. Öykülerin bazı yerleri sizi tebessüm ettirecek bazı yerleri boğazınızda bir şeyler düğümletecek.

Hepinize iyi okumalar dilerim. Bir de hatırlatma, okuduğunuz kitaplar ile ilgili düşüncelerinizi paylaşmak isterseniz yorum olarak fikirlerinizi paylaşabilirsiniz. Sevgiler. 

Eserde Geçen Satırlardan;

“Uykuya dalmakta olan insan, ne de çok benzer bir denizaltıya. Dalış sırasında kapakları kapanır denizaltının; uykudan önce de insanın gözkapakları.!.. Her ikisi de içinde yüzmektedir bir sessizliğin… Hem dünyada, hem de apayrı bir diyardadırlar; denize dalan denizaltı da, uykuya dalan insan da!” 

“Deniz kıyısı bir oyun alanıdır her çocuk için. Siz, çakıl taşı toplayanların iri bedenine aldanmayın sakın; birer çocuktur aslında onların her biri. Oyuncakçı dükkânının raflarında bir oyuncak beğenmekten hiçbir farkı yoktur, sahilde çakıl taşı aramanın. Her ikisinde de düşler denizinin kıyısında gezinir insanın bakışları.”

“Anne ve babasının evliliklerini kurtarma çabasındaki çocuklar var bir de… Ama onlar, yüreklerinin iki parçaya bölünmesine engel olamazlar. Arkadaşlarına göre çok daha çabuk büyürler, olgunlaşırlar.”

“Henüz hiçbir otomobil fabrikası, silindirlerin içine aile saadetini getirecek iyi hisleri koyamıyor. Öyle ise, lüks bir demir parçasına bu rağbet niye? İşte, yıllar yılıdır aklımın almadığı alçaklık bu ya.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.