“Yalan Yıllar” Can Kozanoğlu  – BuMesele

“Yalan Yıllar” Can Kozanoğlu 

Kitabın Yazarı: Can Kozanoğlu

Yayınevi: Can Yayınları

Kitap Türü: Anı

Yayım Yılı: 2015

Sayfa Sayısı: 280

Arka Kapak Bilgisi

“İlkokul üçüncü sınıf öğrencisi, sınıfın en kısa boylu erkeği, fizik kurallarını biliyordu ha! İşin kötüsü, ikinci sınıftayken eski dili bildiğime, üçüncü sınıftayken fizik kurallarını kavradığıma ben de inanmaya başlamıştım. Tabii ki ne eski dille alakam vardı ne fizik kurallarından haberdardım. Yalnızca başkalarından aldığım iki cümleyi satmıştım. Ama doğru zamanda, doğru yerde, usturuplu biçimde satmıştım. Ben bilemezdim, büyükler de farkında değildi; hayatta ne iş yapacağım o zamandan belliydi. Gazeteci-yazar olacaktım. Gazeteci-yazar oldum gerçekten de. Bana gazeteci-yazar dendi, daha doğrusu. Ama tire işaretinin iki yanında da kayda değer bir başarı sağlayamadım.” Gazetelerde, dergilerde, televizyon kanallarında, entelektüel âlemlerde ve romancılık hayallerinin peşinde geçmiş otuz küsur yıl. Uzun bir başarısızlık hikâyesi… Magazincilikten haber kanallarına, erotik yayınlarından kültür sanat programlarına, küçük şarkıcılardan büyük patronlara, düğün salonlarından Lübnan dağlarına, uçan tekmelerden başkanın suratında patlayan yumruğa, Bukowski kitaplarından çakma tasavvuf eserlerine, 12 Eylül döneminden AKP’li yıllara… Can Kozanoğlu, çocukluk yıllarını ve aile çevresini anlattığı Acemi Eğitimi’nden sonra, şimdi de yetişkinlik dönemini, “meslek hayatı” nı anlatıyor. Nasıl görmek isterseniz öyle: hakikate sadık kalınarak yazılmış anılar ya da Yalan Yıllar…Yalan Yıllar

Bir anı kitabı ile daha birlikteyiz. Acemi Eğitimi kitabını bana aldırtan kitap olduğunu, Acemi Eğitimi kitap yorumunda da belirtmiştim. Çok içten çok akıcı bir dili var kitabın. Ancak Acem Eğitiminden sonra biraz daha ağır ilerledi diyebilirim.

Kitapları okurken peşpeşe okudum, iyi ki de öyle yapmışım. Çocukluğundan ve ailesinden bahsettiği dönemden sonra gençlik yıllarını, meslek hayatını, iş hayatındaki iniş çıkışları okumak da keyifliydi. Yazarın kendi ile ilgili objektif eleştirileri örnek alınası. Roman yazma çabaları, başarısızlıkları, vazgeçişleri… İnsanın hayatında başına gelebilecek birçok duyguyu, olayı çok güzel bir şekilde okuyucuya geçirmiş diyebilirim.

Kitaplarını okuduktan sonra Ruşen Çakır’ın Youtube kanalına Mirgün Cabaş ile konuk oldukları bir de videoyu izledim. Önce yazım dilini tanıdığım yazar, videoyu izlerken de aynı sıcaklığı hissettirdi. Çakır’ın ‘bu kitabı sen niye yazmadın’ sorusuna; ‘yazamadım’ demesi kendi ile son derece barışık olduğunun da bir göstergesi olsa gerek.

Anı türündeki kitapları okumayı seviyorsanız, hem Acemi Eğitimi hem de Yalan Yıllar keyifle okuyacağınız kitaplar olacaktır. Şimdiden iyi okumalar dilerim. Okuduğunuz kitaplar ile ilgili fikirlerinizi bumesele.com’dan paylaşabileceğinizi unutmayın. Sevgiler…

Eserde Geçen Satırlardan;

“Korumam gereken ilkeler ve insanlar var. O insanların başında ben geliyorum.”

“Yazarlık hevesindeki sürüyle gencin, birkaç kez bara gitmişlikleri, birkaç kavga görmüşlükleri, birkaç kız tanımışlıkları varsa hemen yerli Bukowski romanı yazmaya giriştikleri yıllardı. Ben yazmıyordum da arkadaşlar yazıyordu diyecek halim yok. Bende yazmaya çalışıyordum.”

“İşte bu sana ders olsun yavrum. Bulutlara fazla güvenirsen güneşin altında kalıverirsin.”

“Ne kadar aylı ve aydınlık bir gece olsa da geceydi sonunda. Gördüklerimi anlayana, anladıklarımı kavrayana, kavradıklarıma inanana kadar dakikalar geçti.”

“Benim yumruğumdu, benim sesimdi. On beş yıla yaklaşan meslek hayatımda ilk kez masaya yumruğumu vurmuştum. Galiba yerimi bulmuştum.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir Yorum Ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

error: Copyright © BuMesele.com / İzinsiz kullanılamaz.