“İnsan Olmak” Engin Geçtan
Kitabın Yazarı: Engin Geçtan
Yayınevi: Metis Yayınları
Kitap Türü: Psikoloji
Yayım Yılı: 2004
Sayfa Sayısı: 180
Arka Kapak Bilgisi
İlk kez yayımlandığı 1983’ten günümüze defalarca baskı yapmış ve okurla kurduğu yapıcı ilişkiyi kanıtlamış olan bu kitabında Engin Geçtan insan olmanın ikilemini şöyle anlatır: “Çağdaş toplumlar kendine özgü bir olguyu da birlikte getirmiştir. İnsan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu, soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsüne benzer. Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar, ama dikenleri birbirine batar. Birbirlerinden ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar. İleri geri hareket ederse sonunda dikenlerini batırmadan birbirlerini ısıtabilecekleri en uygun uzaklığı bulurlar.”
Son yirmi yılın dünyasındaki sosyal ve maddi değişimler düşünülürse, kirpilerin birbirine daha çok ihtiyaç duyduğunu, her kirpinin bu ikilem karşısında, kendi cevabı bulması gerektiğini, tam da bu yüzden İnsan Olmak‘ın bugün daha da güncel olduğunu söyleyebiliriz.
İnsan Olmak / Engin Geçtan
İyi insan kimdir?
İnsan istediğini elde etse bile neden mutlu olmaz?
Bir insanın kaç maskesi olur?
Öfkeli, sinirli her insan duygularını aynı şekilde mi ifade eder? gibi birçok soru sormama neden olan kitaptır.
Kitap daha çok insan psikolojisi üzerinde duruyor. İnsanların düşüncelerini, davranışlarını, olaylar karşısındaki tepkilerini ve bunların nedenlerini anlatıyor.
Açıkçası başlarda bazı cümleleri zorlama gibi geldi, daha kolay ve açık cümleler de kullanılabilirdi. Ancak anlaşılması zor bir kitap değil aksine kelimelerin anlamları üzerinde düşündürecek bir eser. Tanımlanan her duygu ve tasvir edilen her bir örnekte kendinizi ya da çevrenizdeki insanları bulmanız mümkün. İnsanın hem kendisini hem de diğer insanları daha iyi anlamasına yardımcı olacak nitelikte bir kitap.
Kitap 13 bölümden oluşuyor. Bahsi geçen her duygunun insana ne hissettirdiğini, bunu hangi nedenlerle hissettiğini, uzmanlık alanı psikiyatri olan ve bu konuda çalışmaları olan Engin Geçtan’dan okumak keyif verici ve merak uyandırıcı.
Eserde Geçen Satırlardan;
“Geleneksel toplumlarda davranışların çoğu diğer insanların beklentilerini karşılamak için yapılır. Dostlar, düşmanlar ve insanın önem verdiği diğer kişiler, onun benliğini biçimlendirirler.”
“İnsan, kendisine karşıt düşen davranışlarını nasıl geliştirdiğini göremedikçe, özgür olabilmek için neyi aşması gerektiğini de bilemez.”
“İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana geçen süre içinde çağdaş toplumlar kendine özgü bir olguyu da birlikte getirmiştir. İnsan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir.”
“Bir insanın kendine güvenmesi çocukluk yıllarında çevresine duyduğu güvenle başlar. Bu duyguyu sonradan, kendinden elde edebilmesi oldukça güçtür.”
“İyi insan, çevresine olduğu kadar kendisine karşı da iyi olan kişidir.”
“İnsan gençken zamanı, kaç yılı geride bıraktığını düşünerek değerlendirir. Kaç yılı kaldığını düşünmeye başladığı andan itibaren de orta yaşa girmiş olur.”
“Birçok insan belirli bir olay gerçekleşirse mutlu olacağı yanılgısındadır. Mutluluğun kendilerini bulmasını bekler ve mutluluğa “bir şeyler yaşanarak” ulaşılabileceğini göremezler. Bir şeyler yaşamak, bir şeylerle “birlikte yaşamak” anlamına gelir.”
İlgili Yazılar
-
“Bebek Kafası” Vedat Özdemiroğlu
Yorum yapılmamış | Eyl 19, 2019
-
“Bebeğinize Fransız Kalın!” Pamela Druckerman
Yorum yapılmamış | Eyl 6, 2019
-
“Satranç” Stefan Zweig
Yorum yapılmamış | Eyl 24, 2016
-
“Mürebbiye” Stefan Zweig
Yorum yapılmamış | Ağu 10, 2017
Nedenlerden çok nasıllara bakmak gerektiğini öğretti. İnsanları tanımaktan daha önemlisi kendini tanımak ve bu mesajı verirken yani kendini tanırken şunları yap demiyor da bu hareketin bu düşüncenin altında/gerisinde şu davranışlar var ve sonunun şöyle olması muhtemel tarzı bir öğreti sunuyor. Muazzam bir kitap okudum kısacası.