“Küçük Ünlü Uyumu” Kaan Sekban

Kitabın Yazarı: Kaan Sekban

Yayınevi: İnkılap Kitabevi

Kitap Türü: Anlatı

Yayım Yılı: 2023

Sayfa Sayısı: 392

Arka Kapak Bilgisi

Bir komedyenin bu kadar çok insana ilham olabileceğini kim bilebilirdi? Kaan Sekban, hayalinin peşinden gitmeyi başaran, bunu yaparken insanları doyasıya güldüren, bir yandan da umut aşılayan bir isim. Onun hayatından anekdotlar okurken ünlüsünden ünsüzüne tüm ülkenin çabasına, beklentisine ve kurduğu düşlere de tanıklık edeceksiniz.
Sahnelerin parlayan yıldızı Kaan Sekban, on yıllık kurumsal kariyerinin ardından sahneye çıkış hikâyesini anlattığı ilk kitabı Tebrikler Kovuldunuz’dan sonra bu kez, bir yandan şov dünyasında geçen beş yılının perde arkasını en filtresiz haliyle okurlarına açarken, diğer yandan onları bankacılık yıllarından da çok daha geriye, çocukluğuna doğru samimi ve sansürsüz bir yolculuğa çıkarıyor. Türkiye’nin en büyük sahnelerine uzanan macerasını ve hem ülkenin hem de kendinin sınırlarını nasıl aştığını, yolunun kesiştiği büyük ve küçük ünlüleri de hikâyesinin içine katarak anlatıyor. Muzip ve eğlenceli üslubuyla okuru ilk andan sarıp sarmalayan bu anlatıda “Türkiye’de ünlü olmanın kriterleri” ile “ünlü türleri” de kendisine yer buluyor. Kitabın sonundaki “Ünlü Sözlüğü” ise bu insanların “ne derken aslında ne dedikleri”ne dair alternatif ve kışkırtıcı bir düşünceye davet sunuyor.
“Türkçe bir kelimede düz ünlüden (a, e, ı, i) sonra düz, yuvarlak ünlüden sonra dar yuvarlak (u, ü) veya düz geniş ünlü (a, e) gelirse küçük ünlü uyumu sağlanmış olur. Peki bankacılıktan sonra komedi geldiğinde ne olur? Ne olmaz? Ne olmasa da olur? Ne olmazsa olmaz?”

Küçük Ünlü Uyumu / Kaan Sekban

Kasım 2017 tarihinde okuduğum ilk kitabı “Tebrikler Kovuldunuz”, Temmuz 2018 tarihinde izlediğim tek kişilik gösterisi, yıllardır sosyal medyada takip etmek derken, sıra şimdilik son kitabı olan “Küçük Ünlü Uyumu” yorumunu sizlerle paylaşmaya geldi.

2023 yılı Şubat ayında ülkenin başına gelen deprem felaketi herkesi üzüntüye boğdu. Sonrasında seçimdi, ekonomik krizdi derken çok da parlak bir dönem geçirmiyoruz. Bu dönemde ilaç gibi geldi diyebilirim. Kitabın yazım dili daha önceki kitap gibi yine akıcı ve kuzenle sohbet ediyormuşçasına. Öncelikle ilk takip ettiğim zamanlarda çevremde de nereden çıktı, nereden bulursun böylelerini, bunun ömrü fazla olmaz gibi bazı negatif yorumlar almıştım. Ama o içtenliğini kitaplarında, gösterisinde görmek beni her defasında daha fazla mutlu etti. Haksızlıklar, yanlışlar karşısında susmayışı, fikrini söylemekten çekinmeyişi ve başlarda düşünülenin aksine kalıcı olduğunu görmek mutluluk verici.

Bu tarz önyargıların olması her zaman üzer beni özellikle hiç tanımadığınız biri ile ilgili. Sadece ünlü olduktan sonraki hallerini gördüğümüz insanların aslında zembille oldukları yere inmediklerini, ilk demede herkesin başarılı olmadığını, hiçbir bedel ödemeden her şeyin havadan geldiği düşüncesi bence çok yanlış. Biz sadece onları başardıklarında tanımış oluyoruz. Yoksa herkes sadece ‘çok şanslı’ diye bazı şeyler güzel olmuyor. Şahsen tanımasam bile başkasının başarısı için sevinebilme hissi güzel bir şey. Herkese sevgiyle tavsiye ediyorum. 🙂

İç dökme kısmından sonra gelelim kitaba.

Küçük Ünlü Uyumu’nu okurken de bazı bildiğim, gördüğüm şeylerin arka planını yazardan okumak, ben de oradaymışım, onunla aynı hisleri paylaşmışım gibi bir his yaşattı. Bitmesine kıyamadım, yavaş yavaş okudum ve her okuduğum bölümde tebessüm ettim. Bazen daha fazlası. Sadece gülmek mi derseniz, ‘keşke’ derim. Çünkü o kadar içten yazılmış bir kitaptı ki bazı yerlerinde duygulanmamak, gözlerin dolmaması mümkün değil. Bence tabi:) biraz duygusal olmamla da ilgili olabilir, bilemiyorum. Okuduğunuzda karar verirsiniz.

Özellikle bu dönem artık her şeyden umudumu kesmeye başlamışken, insanlıktan umudumu kaybetmemeliyim dedirtiyor bana. Kendiyle barışık, çalışmayı, üretmeyi seven, nazik, tek rakibi kendi olan biri ile karşılaşmak çok iyi geliyor. İyi ki uzaktan da olsa tanımışım, iyi ki izlemişim, iyi ki okumuşum. Yeni paylaşımlarda, kitaplarda, gösterilerde görüşmek dileğiyle. Henüz kendisiyle tanışmadıysanız kendinize bir hediye alın, iki kitabına da şans verin derim. İyi okumalar.

Eserde Geçen Satırlardan;

“Mutlu sonlara değil mutlu başlangıçlara inandığım artık bir sır değil.”

“Sürekli başkalarının beğenisine, ilgisine odaklanırsam kendim olamam ki.”

“Kaldı ki gerçek her ne ise her zaman ortaya çıkar, çıkmaması için çaba gösterenler var ise onlar kadar gerçeği bilip susanlar da suçludur.”

“Çocukken yaşadığım ve bugün daha dün olmuş gibi hatırladığım pek çok arkadaş kaosu, kırgınlığı, hatta bir noktaya kadar zorbalığı belki de beni büyüdüğümde karşılaşacağım farklı linçlere, eleştirilere, ithamlara karşı hazır hale getiriyordu.”

“Hayatın ne kadar bomboş, anlamsız olduğu ve hiçbir şeyi ertelememek gerektiği hiç bu kadar tokat gibi çarpmamıştı suratıma.”

“Seyahat etmenin en güzel hali yalnızlıktır bana göre. Çünkü orada hayata karışıp kaybolmanın, yeni insanlar tanımanın, kimseyi ikna etmek zorunda kalmadan canının istediğini yapmanın en güzel yolu budur.”