“Kalbimin Ses Telleri” Özge Uzun
|Kitabın Yazarı: Özge Uzun
Yayınevi: İnkılâp Kitabevi
Kitap Türü: Deneme
Yayım Yılı: 2017
Sayfa Sayısı: 152
Arka Kapak Bilgisi
“Ben kalbimin ses tellerini aldıramam, aldıramıyorum,
aldırmak da istemiyorum… Ki o kalbin sesi çoğunlukla kısılsa da, kırılsa da ve hatta çatlasa da…
O sesler çoğu zaman acı bir türkü olup akıyor kalbimden. Olsun!
Çünkü o acı türkünün peşi sıra kahkahalar atan, halaya duran seslerim de var benim. Neşeye bulanmış, ha bazen gözyaşı ile yıkanmış ama gülerek söylenen şarkılarım var benim. Bizi daha da güzelleştiren şarkılarımız. Peki ya siz? Kalbinizin ses tellerinden çıkan melodileri duyabiliyor musunuz?”
Özge Uzun yeni kitabı Kalbimin Ses Telleri ile size bir kadını anlatacak. Bu kadın evli de olsa, aşklı ya da aşksız, çocuklu veya çocuksuz, mutlu veya mutsuz da olsa herkesin içinde taşıdığı o hem çoklu hem saklı kimliğiyle, tüm duygularıyla bir bütün olarak var hayatta… Yapmaz, yapamaz, olmaz, olamazlar değil Özge’nin kalbinin ses tellerinden akanlar; olanlar ve yaşananlar sadece… Saklamadan, önyargı cehennemine taş atmaktan korkmadan…
Kalbinizin ses telleri titrese de okumaktan korkmayın…
“Özge Uzun, biz erkekler tarafından pek sevilmeyecek bir kitap yazmış. Sakin, duru, özenli ve eğlenceli bir dili var ama cümlelerinin gücü suratınıza attığı sağlı sollu tokatların izini yıllarca orada tutacak kadar etkili. Erkek olarak üzerinizde bir acizlik hissi bırakıyor ve üzüyor da elbette, hakikaten ne gerek var bu haltları yemeye diyorsun içten içe… Kalbinin ses telleri ile bize duyurmaya çalıştıklarına kulak vermemek elde değil. Seven kadınların sesi ile biraz keyif kaçıran ama sonuna kadar haklı bir soruyu biz erkeklere hınzırca ve usulca fısıldıyor: ‘İnsan olun yahu, çok mu zor?’ Bir kitap hayatımızı değiştirmeye yetmeyebilir, ama bir yerden başlamak için harika bir önerim var, bu kitabı erkeklere okutun…”
Can Yılmaz
Kalbimin Ses Telleri – Özge Uzun
İlk kitabi ‘Sizin Hiç Maviniz Var Mı?’ ile beni mest eden yazar Özge Uzun, ikinci kitabında, bu defa kadın olma hayallerini anlatıyor. Bu kitabında şiir ve şarkı sözlerine de yer vermiş yazar.
O, zorluklar karşısında vazgeçmeyen ve hep yeniden başlayabilen bir kadın. Güçlü hem de çok güçlü…
Yaşadıkları ve anlattıkları okurken bile çok ağır geliyor insana, değil ki yaşaması. Allah insana taşıyabileceğinden fazla zorluk vermezmiş gibi bir söz vardır. Kitabı okuyunca da düşünüyor insan; gerçekten ne kadar zorlukla savaşabiliriz? Hayat getirdikleriyle, güçlü olmayı, katlanmayı, tahammül etmeyi mi öğretiyor, yoksa insan aslında güçlü olduğu için mi zorluklarla mücadele edebiliyor?
Ne hayatlar ne büyük zorluklar var hayatın içinde. Kendimizi büyük sıkıntıda hissettiğimiz anlarda biraz düşünsek, biraz gözlem yapsak, mutlu olmak için aslında ne kadar çok sebebimiz olduğunu anlayabiliriz. Biraz şükretmek gerek. Zorluklar karşısında güçlü olmak kolay değil elbet. Zaten güçlü olmak zorunda da değil herkes. Ya da güçlüymüş gibi yapmak.
İnsan yaşadıklarına rağmen yalnızca güvenmekten vazgeçmemeli bu hayatta. Ne olursa olsun. Çünkü yaşamaya devam edebilmek için yapabilecek başka bir şeyimiz yok.
Eserden sevilen satırlar;
“Dünyayı kadınlar kurtaracak dedik. Ancak aslına bakarsanız, biz kadınlar dünyayı kendimiz için cehenneme çevirmeyi çok iyi becerdik.”
“Bir nikah, bir boşanma… Nikah merasimi ile boşanma aslında şekil itibari ile ne kadar da benzeşti. Ama bir o kadar da zıt. Siyah ve beyaz gibi. İyi ve kötü gibi. Hayat ile ölüm gibi.”
“Yenilen pehlivan güreşe doymaz hesabı kadınlar ayrıldıkça, yenildikçe, bilendikçe daha da güçlü ayağa kalkmaya başlıyor.”
“Bir kere şunu bilelim canlar; gönüllülük esası yoksa, yani sizin karınız ya da kocanız zaten sizden vazgeçmediyse, başka bir kadın ya da adam, sizin mutlu mesut her şeyin yolunda olduğu evliliğinizi bozamaz.”
“Şehrin sokaklarında kendimi kaydetmek için dolaşıyorum. Bir umut işte; kendimi kaybedersem belki içimi kanatan aşkı, beni dibe çeken hayatımı da kaybederim kim bilir?”
“Adını, yüzünü bile bilmediğim biri benim en büyük hayal kırıklığım.”
“Ben öyle birini sevdim ki bir nevi intihardı. Ben öyle birini sevdim ki balı ve zehiri vardı.”
“Olabildiğince kalbime kötülük koymadan, olabildiğince önyargısız, olabildiğince adaletli, saygılı, sevginin gücüne inanan bir insan oldum.”
“Hepimizin içindeki güç aynı aslında. Bizim ona ne kadar sahip çıkıp, gösterdiğimiz ve kullandığımız fark yaratıyor sadece…”
“Bazı anlar vardır ki sadece susarsın. Sen susarsın, ama gözlerin konuşur. Gözlerin konuşur ve seni anlayacak temiz bir kalp beklersin.”